"عيبك" - Translation from Arabic to Turkish

• senin suçun
• senin hatan
• kusurun

Önemli değil evlat, senin suçun değil. Annenin parmaklarını almışsın.
بني ذلك ليس عيبك حصلت على أصابع إبهام أمك

Ölmesi veya acele etmesi... senin suçun değil.
انه ليس عيبك بأنّها ماتت... أو بأنّها كانت تسرع.

Çatıda olanlar senin suçun değildi.
الذي حدث على ذلك السقف ليس عيبك.

Ne kadar düşünürsem düşüneyim, bütün bunlar senin hatan olmalı.
مهما أفكر في ذلك ، يجب ان يكون ذلك عيبك

Bak, Dave, her şeyden önce, bu adamların ölmesi senin hatan değil.
النظرة، ديف، أولا، هو ليس عيبك بأنّ هؤلاء الرجال ماتوا.

Senin kusurun, şarkı söylemeye başladığın zaman bir şeyin, elektrik süpürgesine sıkışması gibi ses çıkarman.
عيبك هو عندما تبدأي بالغناء فكأن هناك شيء عالق في المكنسة الكهربائية

Bu senin suçun değil. Gerçekten.
إنه ليس عيبك حقاً

- Üzülme, senin suçun değil.
لا تقول , هو ليس عيبك

Bunlar senin suçun...
هذا كله عيبك إذا أنك -

- Robin yakalanırsa, bu senin suçun.
-إذا قبض على روبن، فهو عيبك

senin suçun değil bu.
هو ليس عيبك

Tatlım bu senin suçun değil.
هذا ليس عيبك.

Bu senin hatan değil aşkım, Sen çok güzelsin
ليس عيبك عزيزتي ان تكوني جميلة جدا

Ne senin, ne de senin hatan.
هو ليس عيبك، وهو ليس عيبك.

Ama senin hatan değildi.
لكن هذا لم يكن عيبك

Bu senin hatan değil. Tüm endüstri küçülüyor.
انه ليس عيبك ان الصناعة تنكمش

- Bence senin hatan.
- أعتقد هو عيبك.

Her ne olduysa bu senin hatan değildi.
... مهماحادث .إنه لم يكن عيبك

Sen insanların iyi tarafını görüyorsun, bu senin ölümcül kusurun.
لأنك ترين الآخرين بنيه حسنة انه عيبك الكبير

Doğum kusurun insanların ilk gördüğü şey.
عيبك الولادي هو أول شيء يراه الناس

Bu mu senin kusurun ?
أهذا هو عيبك الكبير ؟