| Daha fazla doku örneği mi istiyorsun yoksa...? | Open Subtitles | - - هل تحتاج إلى المزيد من عينات الأنسجة أو... |
| - Ve elinizde hiçbir doku örneği yok. | Open Subtitles | - وليس لديك عينات الأنسجة. |
| Birkaç ay sonra, Barry başka bir dergide bir makale okuyordu ve bazı doku örneği resimlerinin kopya olduğunu farketti. | Open Subtitles | وبعد عدّة أشهر، (باري)، كان يقرأ مقالًا فيمجلّةٍأُخرى... ولاحظ أنّ بعضًا من صور عينات الأنسجة كانت مُكرّرة. |
| Hayır, doku örneklerini korumak için. Geriye sadece burbon ve skoç kalmış. | Open Subtitles | إنّه للحفاظ على عينات الأنسجة لم يتبقى إلاّ بوربون وسكوتش |
| doku örneklerini ayırıyordum ki bunlar garajdaki bağlantı kutularının içinde kazınmışlar. | Open Subtitles | كنت أفرز عينات الأنسجة هذه كانت مقطوعة من صندوق التقاطع فى موقف السيارات |
| Aslında o, yan odadaki laboratuardan gelen, dün geceki elektrik kesintisinden dolayı bozulan doku örneklerinin kokusu. | Open Subtitles | في الواقع ذلك المعمل الجانبي لقد فقد الكهرباء ليلة أمس وبعض عينات الأنسجة تحولت إلى |
| - Hâlâ test sonuçlarını bekliyorum ama doku örneklerinin ilk sonuçlarına göre öleli yaklaşık 20 yıl olmuş. | Open Subtitles | لا أزال بإنتظار نتائج الفحص، ولكن التقارير الأوّليّة من عينات الأنسجة تشير إلى أنّه مات قبل 20 عاماً. |
| - doku örneği. | Open Subtitles | عينات الأنسجة |
| - doku örneklerini dinlemek istiyorsun. | Open Subtitles | -بل تريدين المعرفة حول حول عينات الأنسجة |
| Suç mahalindeki doku örneklerini | Open Subtitles | لقد طابقنا عينات الأنسجة من مسرح الجريمة... |