| Sahillerimizde çok yaygındır. Ama soldaki örneği cinayet mahallinde buldum. | Open Subtitles | شائع جداً على الساحل لكن وجدت عينةً على اليسار من مسرح الجريمة |
| O hâlde bana DNA örneği vermekte sakınca görmezsiniz değil mi? | Open Subtitles | إذاً لن تمانع إذاً أن تعطني عينةً من حمضك النووي أ ليس كذلك ؟ |
| örneği kütle spektrometresinde inceleyip içki dükkânındaki bıçaklamayla bağlantı kurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأنا أبحث عينةً عبر مطياف الكتلة محاولاً ربطها بالطعن الذي حصل في محل الخمور |
| Salgın Kontrol ekipleri numune aldı ve inceliyor. | Open Subtitles | لقد حصلت وحدة مكافحة الأمراض على عينةً ويقومون بتحليلها الاَن |
| Doug McClain'in olay yerinde bulduğumuz ipliklerle karşılaştırmak için numune alacağız. | Open Subtitles | سوف نأخذ عينةً من صدريتك لمقارتنها ببعض الخيوط التي وجدناها في " مسرح جريمة " داغ ماكلين |
| Doğruysa bana DNA örneği vermeyi reddetmezsiniz, değil mi? | Open Subtitles | -حسناً لو كان صحيحاً فلن تعارض أن تعطني عينةً منك صحيح ؟ |
| Carlos'un giysilerine göz attığımda şu örneği buldum. | Open Subtitles | لقد نظرت لثياب " كارلوس " ووجدت عينةً على اليمين |
| Lopez'in üstündeki "suçlu" notuyla karşılaştırmak üzere el yazısı örneği vermeni istiyorum. | Open Subtitles | سوف أحتاج عينةً من خط يدك لتأكيدها مع مفكرة الذنب التي " وجدناها على جثة " بوليز |
| Frank ve Ellen Nicole'ün ebeveyni. Babasından da DNA örneği istedim. | Open Subtitles | لكنني طلبت عينةً من حمض والدها النبوي |
| Ayrıca spinal sıvı örneği de istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أجمع عينةً من السائل النخاعي |
| Patolojiye numune yolladım. | Open Subtitles | لقد أرسلت عينةً لعلم الأمراض |