| Kendini öldürmek üzereydi, bir şeyler söylemiş olmalı! | Open Subtitles | هي كَانتْ عَلى وَشَكِ أَنْ تَقْتلَ نفسها. |
| Drake programı sonlandırmak üzereydi. | Open Subtitles | درايك كَانَ عَلى وَشَكِ أَنْ يَنهي البرنامجَ. |
| Çünkü rekor kırılmak üzereydi. | Open Subtitles | لأن السجلَ عَلى وَشَكِ أَنْ كَانَ مَكْسُورَ. |
| Buraya geldiğimizde onu durdurmak üzereydim. | Open Subtitles | كُنْتُ عَلى وَشَكِ أَنْ أَوقّفَه عندما وصلنا هنا |
| Kasaya bırakmak üzereydim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ عَلى وَشَكِ أَنْ أُسقطَه مِنْ العدّادِ. |
| Başkasıyla evlenmek üzereymiş. | Open Subtitles | هي كَانتْ عَلى وَشَكِ أَنْ تَتزوّجَ شخص آخر. |
| Seni tutuklatmak üzereymiş. | Open Subtitles | - هي كَانتْ عَلى وَشَكِ أَنْ تَضْربَك للشرب تحت سنّ البلوغِ. |
| Yakalanmak üzereydi. | Open Subtitles | هو كان يُمكنُ أنْ يَقْشطَ مال لسَنَواتِ. وهو كَانَ عَلى وَشَكِ أَنْ يَمْسكَ. |
| Michael hayatının aşkıyla evlenmek üzereydi. | Open Subtitles | مايكل كَانَ عَلى وَشَكِ أَنْ يَتزوّجَ حبّ حياتِه. |
| Evet. Bu tavuğu kurban etmek üzereydim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ عَلى وَشَكِ أَنْ أَضحّي بهذة الدّجاجةِ. |
| Yolcu tarafındaki torpido gözüne geçmek üzereydim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ عَلى وَشَكِ أَنْ أَصِلَ إلى صندوق قفازِ المسافرِ الجانبيِ. |
| Karısı onu yakalayıp çok sinirlenmek üzereymiş. | Open Subtitles | زوجته كَانتْ عَلى وَشَكِ أَنْ تَمْسكَه ويَكُونُ متقاطع جداً... |