| Ama hiç kimse bütün gün boyunca kendisini düşünmek istemez... kendisiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek istemez... ömrünün geri kalanında. | Open Subtitles | لكن لا يوجَد رجُل يُريدُ التفكيرَ عَن نفسِهِ طَوال اليوم و مُواجَهَة الحقيقَة عن نَفسهِ كُلَ يوم لبَقيَة حياتِه |
| Uyuşturucu işiyle ilgili filan bilgi vermezsem, beni tekrar tecride koyacağını söylüyor. | Open Subtitles | قالَ إن لَم أُعطهِ معلومات عَن المُخدرات و ما شابَه سأذهَب إلى الانفرادي مُجدداً |
| Buradaki işlerimiz bittikten sonra sana anlatmak istediğim bazı şeyler var, bilirsin, Oz'a geldikten beri yaptıklarımla ilgili. | Open Subtitles | بعدَ انتهائنا من العبَث هُنا أودُ إخباركِ عَن بعض الأمور |
| Görüşmeler, özel hayatım hakkındaki sorular... umursamam için. | Open Subtitles | الجَلَسات، و الأسئلَة عَن حياتي الشَخصيّة لتَجعَلني أهتَّم |
| Bir şey daha var... ben Aryan, sen de deve boku olduğun için iki çift plastik eldiven giyersen memnun olurum. | Open Subtitles | لو أردتَ البقاء خارِج الانفرادي، عليكَ الابتعاد عَن المشاكِل كِلانا يعلَم أني سأعود |
| Beni tanırsın, birisini idam koğuşundan çıkartacak bir yol varsa, bunu bulurum. | Open Subtitles | حسناً، تعرفوني لو كانَ هُناكَ وسيلةً لإبعاد شخصٍ ما عَن الإعدام، فسأجدُها |
| Geçen toplantıyla ilgili söylemek istediklerim var, homoseksüelliği tartışıyorduk. | Open Subtitles | أُريدُ قولَ شيءٍ عَن جلستنا الأخيرَة عندما كُنا نُناقِش الشذوذ الجنسي |
| Saraydaki yaşamla ilgili hicivlerinden birini okudum. | Open Subtitles | قَرأت وآحِده مِن مَقطُوعة هِجائِيه لَك عَن الحَياة هُنا في القصِر |
| Yattığın kadınlardan bekaretiyle ilgili yalan söyleyen oldu mu? | Open Subtitles | هَل كَذبت أي إمرَأه معَك في السَرِير عَن عُذريتُها؟ |
| Ama dediğim şey uyuşturucuyla ilgili değil. Söylediğim şey Ding-Dong'la ilgili. | Open Subtitles | أنا لا أتَكَلَّمُ عَن المخدرات، أنا أقصِد دينغ دونغ |
| Tutuklanmanla ilgili neler hatırlıyorsun bana anlatsana. | Open Subtitles | أخبِريني ما تَتَذَكَرينَهُ عَن إلقاءِ القَبضِ عليكِ |
| İleride, biri senden işiyle ilgili eleştiri yapmanı isterse onun kursağını söküp, suratının önünde sallama. | Open Subtitles | في المستقبل، عندما يسألك شخصاً أن تُعطيه رأيك عَن عمله، لا تقم بتمزيق أحشاؤه وتمسكها أمام وجهه. |
| Beni anlamazsın çünkü sen gerçek aşkla ilgili bişey bilmiyorsun | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ لا أنتظر منكِ فهم أياً مِن ذلك لأنّك لا تعلمين شيئاً عَن الخسارة الحقيقية. |
| Ama önce, birlikte olduğun kişilerle ilgili her şeyi anlatman gerek bize. | Open Subtitles | . ولكن أولاً يَجب ان تُخبرنا بكُل شىء . عَن هؤلاء القوم الذين كُنت مَعهم |
| Burada bir çocuğun, evinin bir bölümünü yedikten sonra hastalanması ile ilgili bir kayıt var. | Open Subtitles | هاكَ ملفّ عَن فتى غَدا مريضاً بعد أن أكَل جزءاً مِن واجِهة منزله. |
| Burada da bölgedeki bir elma bahçesinde gıda zehirlenmesi salgını ile ilgili bir kayıt var. | Open Subtitles | وها واحِدٌ عَن وباء طَعام مُسمّم في مَزرعة تفاح محليّة. |
| Motorun ne kadar büyük olabileceği veya kullanabileceğiniz lastiklerle ilgili kurallar... | Open Subtitles | توجدٌ قواعدُ عَن مدى ضخامة المُحرِّك و عّن نوع الإطارات التي يجبُ أن تستخدمها |
| Bu sevecen bir Tanrı hakkındaki fikirlerimizi alt üst ediyor. | Open Subtitles | ذلكَ الذي يُشوشُ أفكارنا عَن الرَب المُحِب |
| Anlaşılan Hank hakkındaki iyi haberi duymuşsun. | Open Subtitles | حسناً، أظُنُ أنكَ سَمِعتَ الخَبَر السار عَن هانك |
| Size Kral'ın yeni evliliği hakkındaki fikirlerinizi sorabilir miyim? | Open Subtitles | هَل لي أن أسَال عَن رأيِك بِزواج المَلِك الجَديد؟ |
| O boku almayı bırak adamım. İşe yaramaz. | Open Subtitles | تَوَقَف عَن أَخذِ تِلكَ الحُبوب يا رجُل، إنها تَضُرُّك |
| Eğer seni idam koğuşundan uzak tutacaksam, jürinin kafasını karıştırmamız gerekecektir. | Open Subtitles | ترى، لو كُنتُ سأبعدكَ عَن عقوبَة الإعدام الآن عليَ أن أُدخِل ذلكَ الشَك في عقول المُحلفين |