| Diğer tekliflere göre bir avantajın var, sen orada yaşadın. | Open Subtitles | عِنْدَكَ فائدةُ على العروضِ الأخرى؛ عِشتَ هنا. |
| Clayton, oldukça korunmuş bir çocukluk yaşadın. | Open Subtitles | كليتون، لقد عِشتَ طُفولةً مَحميَة جِداً |
| -Onların evinde yaşadın bile. | Open Subtitles | نحن نَتعلّقُ بعملياً. عِشتَ في بيتِهم! |
| Ama siz onunla biraz yaşadınız yani bilirsiniz. | Open Subtitles | لَكنَّك عِشتَ معه لفترة الآن، لذا تَعْرفُ. |
| - Chicago'da mı yaşadınız? | Open Subtitles | هل عِشتَ في شيكاغو؟ |
| Benim yaşadığım hayatı yaşasaydın ve halkımın çektiği acılara tanık olsaydın şimdi benim yerimde sen olacaktın. | Open Subtitles | إن عشتَ حياتي وتجرّعتَ العذاب الذي ذاقه قومي، كنتَ ستقف حيث أنا اليوم. وإنْ عِشتَ حياتي، |
| - California veya başka bir yerde mi yaşadın? | Open Subtitles | هَلْ عِشتَ في كالى أَو شيء؟ |
| Nasıl bir hayat yaşadın sen? | Open Subtitles | كيف عِشتَ حتى هذه اللحظة؟ |
| Hep Bandra'da mı yaşadınız? | Open Subtitles | هل عِشتَ دائماً في (باندرا)؟ |
| Benim hayatımı yaşasaydın, şimdi yaptığım şeyin aynısını yapardın. | Open Subtitles | إنْ عِشتَ حياتي، لفعلتُ تمامًا ما فعلته. |