| Size gösterecek çok güzel bir şeyim var. Vanessa burada mı? | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ خاصُّ جداً ذلك علّمْ، كيف فينيسا هنا؟ |
| Sağdıçlarım için bir şeyim var, hayatımın bu en önemli gününde yanımda durmaları için seçtiğim iki hoş beyefendiye. | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ لgroomsmenي، السيدا المحترم اللَطِيفان إخترتُ الوَقْف بجانبي في اليومِ الأكثر أهميةً مِنْ حياتِي. |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ لَك. |
| Ama o şey saçıma atlayınca onu dövüp öldürmek için elimde bir şey vardı. | Open Subtitles | وعندما ذلك الشيءِ طارَ في شَعرِي، كَانَ عِنْدي شيءُ لضَرْبه إلى الموتِ مَع. |
| Ama Jane'le aramızda , çoğu insanın sahip olamayacağı bir şey vardı. | Open Subtitles | لكن جين وأنا كَانَ عِنْدي شيءُ ذلك أكثر الناسِ لا. |
| Ben bir şey buldum. | Open Subtitles | آه، أنا عِنْدي شيءُ. تسعة ملليمترِ زائداً. |
| Keşke ben de Sana bir şey verebilsem. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّني كَانَ عِنْدي شيءُ لإعْطائك. |
| - Yani sence bir şeyim var. | Open Subtitles | - لذا أنت تُفكّرُ بأنّني عِنْدي شيءُ. |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ لَك. |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ لَك. |
| Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أنا عِنْدي شيءُ لَك. |
| - Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | - عِنْدي شيءُ لَك. |
| Aklımda bir şey vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي شيءُ على بالي. |
| Fırında bir şey vardı. | Open Subtitles | أنا عِنْدي شيءُ في الفرنِ. |
| Şef, Fawcett ve Bullard hakkında bir şey buldum. | Open Subtitles | الرئيس، أنا عِنْدي شيءُ على fawcett وبولارد. |
| Bir şey buldum. | Open Subtitles | أنا عِنْدي شيءُ. |
| Sana bir şey getirdim. Sherry ile konuşmadan önce onu vermem gerek. | Open Subtitles | أنا عِنْدي شيءُ الذي أنت قَدْ تُريدُ أمامك يُخبرُ شيرياً... |
| Bekle, Sana bir şey getireceğim. | Open Subtitles | الإنتظار، عِنْدي شيءُ لَك. |