| Dürüst olmak gerekirse hiç bu kadar korkmamıştım, ama en azından kocam var. | Open Subtitles | لِكي اكُونَ صادقَة، لم اخف هكذا من قبل، لكن على الأقل عِنْدَي زوج. |
| İçimde bunların beyinleri yıkanmamış olduğuna dair kötü bir his var. | Open Subtitles | أنا عِنْدَي غَارِقُ حنونُ هذا ميدان متأنق لغَسلَ دماغ أعضاءَ الطائفةَ. |
| Bilmiyorum, ama hangisi olduğu konusunda bir fikrim var. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، لكن عِنْدَي فكرة جيّدة لا مثيل لها |
| Beş numaralı hatta Bay Hamm'dan acil bir telefon var. | Open Subtitles | عِنْدَي مكالمة طارئُة على خَطِّ خمسة مِنْ السّيدِ هام. |
| Suratımda bir malafat var, değil mi? | Open Subtitles | ؟ عِنْدَي قضيب على وجهِي، أليس كذلك |
| Bu yüzden senin için önemli bir işim var. | Open Subtitles | ولهذا أنا عِنْدَي شغل مهم جداً لك. |
| Sana çok önemli haberlerim var. | Open Subtitles | عِنْدَي بَعْض الأخبارِ المهمةِ جداً لَك |
| Kendi evimde de bir tane var. | Open Subtitles | أنا عِنْدَي واحد في بيتِي |
| Haydi. Sana göstermek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | تعال عِنْدَي شيءُ يجب أن تراه |
| Senin için bazı bilgilerim var. | Open Subtitles | عِنْدَي بَعْض المعلوماتِ لَك |
| Kırk tane var. | Open Subtitles | عِنْدَي أربــعـــون. |
| - Ama tutacak sözlerim var. | Open Subtitles | لكن عِنْدَي الوعودُ للإبْقاء... |
| benim aklımda biri var. | Open Subtitles | انا عِنْدَي شخص ما في عقلِي. |
| Bir sorum var. | Open Subtitles | عِنْدَي سؤال |
| Bir planım var. | Open Subtitles | عِنْدَي خطة. |
| Bir planım var. | Open Subtitles | عِنْدَي خطة. |