| Yani, sinir gazı, aşındırıcı bir gazla birleşmiş olsa gerek. | Open Subtitles | هذا يعني أن غاز الأعصاب لابد أنه مختلط بعامل مذيب |
| Burada doğu kıyısının yarısını yok edecek sinir gazı var. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من غاز الأعصاب هنا لتمحو نصف الساحل الشرقي. |
| İranlılara ve Kürtlere karşı sinir gazı kullandılar. | Open Subtitles | لقد استخدموا غاز الأعصاب ضد الإيرانيين و الأكراد |
| Teröristlerin, çalınan Sinir gazını almasını sağlayan bir planı yönetti. | Open Subtitles | لقد دبر لمؤامرة ليسمح للإرهابيين بالحصول على غاز الأعصاب المسروق |
| Belki de bu Sinir gazını askeriye üretmedi. | Open Subtitles | حسناً , ربما لم يُنتج غاز الأعصاب هذا من قبل جهة عسكرية |
| Bir vekil aracılığıyla, teröristlere sinir gazının saklandığı yer hakkında bilgi sızdırdım. | Open Subtitles | من خلال بوكسي، قمت بتسريب معلومات للإرهابيين عن مكان غاز الأعصاب |
| Elimde, Sentox'u bulamıza yardım edecek bir çip var. | Open Subtitles | لدي رقاقة يمكنها أن تساعدنا في العثور على غاز الأعصاب |
| sinir gazı hakkında en ufak bir sızdırma yapamayız. | Open Subtitles | ولا يمكننا تسريب المعلومات بشأن غاز الأعصاب |
| sinir gazı tekrar ele geçirilene kadar görevde kalmak istiyorum. | Open Subtitles | واود أن ابقى حتى يتم استعادة غاز الأعصاب |
| Eğer konvoya saldırmalarına izin vermezsem sinir gazı kutularını birden fazla yerde serbest bırakacaklar. | Open Subtitles | لو لم أسمح لهم بالهجوم على الموكب فسوف يطلقون غاز الأعصاب من العبوات في مناطق متعددة |
| Eğer konvoya saldırmalarına izin vermezsem..., ...sinir gazı kutularını birden fazla yerde serbest bırakacaklar. | Open Subtitles | لو لم أسمح لهم بمهاجمة الموكب فسوف يطلقون غاز الأعصاب في أماكن متعددة |
| sinir gazı içeri girmeye başladı. Yürüyün. | Open Subtitles | لقد بدأ ى غاز الأعصاب في التسرب إلى الداخل، هيا |
| Daha fazla sinir gazı serbest bırakılacak, bunu garanti edebilirim. | Open Subtitles | المزيد من غاز الأعصاب سينطلق فيها، أؤكد لكِ هذا |
| Dışarıda, sinir gazı kutularıyla dolaşan teröristler var. | Open Subtitles | لدينا إرهابيون بحوزتهم عبوات من غاز الأعصاب بالخارج |
| Sinir gazını bulmamıza yardımcı olabilecek herhangi bir bilgi. | Open Subtitles | أيّة معلومات قد تملكها و تساعدنا فى العثور على غاز الأعصاب |
| Tüm gücümüzle Sinir gazını arıyoruz. | Open Subtitles | نحن مشغولون للغاية هنا في البحث عن غاز الأعصاب |
| Beni, teröristlerin Sinir gazını almasına yardım etmemle suçlayacak. | Open Subtitles | سوف يتهمني بمساعدة الارهابيين في الحصول على غاز الأعصاب |
| Her bir kutudaki sinir gazının 1.5 ila 5 kilometrekare arasında ölüm alanları oluşturacağını tahmin ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقدرون أن غاز الأعصاب في كل عبوة .سيخلق منطقة قاتلة ما بين ميل إلى ثلاثة أميال مربعة |
| İşbirliği yapmayı kabul etmezseniz Sentox sinir gazının tamamını serbest bırakmaktan başka çarem kalmayacak. | Open Subtitles | لو رفضت التعاون فما من بديل أمامي سوى إطلاق كل غاز الأعصاب. |
| Sentoks'u burada serbest bırakırsak... 200 bin kişi ölür. | Open Subtitles | أطلقوا غاز الأعصاب هنا وسيموت 200 ألف شخص |
| Sarin gazının bu kasabada kullanılmasına bizzat karar vermişti. | Open Subtitles | و كان يشرف بنفسه على استخدام غاز الأعصاب بهذه القرية |
| Havaalanından çalınan sinir gazıyla ilgili bilginiz vardır sanırım? | Open Subtitles | لقد بلغنى أنّكى على علم بمستجدات غاز الأعصاب المسروق من المطار |
| Sentoks gazını, alışveriş merkezinden çok daha kalabalık yerlerde... serbest bırakmaktan başka çarem kalmayacak. | Open Subtitles | فما من خيار أمامي سوى أن أطلق غاز الأعصاب في مأهولة بالسكان أكثر من السوق التجاري |
| İçeride Bölüm'ün havalandırmasına bağlı VX gazıyla dolu bir tanker var. | Open Subtitles | هنالك برميلٌ من غاز الأعصاب مربوطة بنظام تهوية "الشعبة" |