| Gerçek ben babama kızgın, ki bunun anlamı ben somurtuyorum ve sessiz oluyorum. | Open Subtitles | لأن النسخة الحقيقية مني غاضبة من أبي الذي يعني بأنني سأتجهم وأعامله بصمت. |
| Yani kızgın olunacak kimse yok. Ben de ormana kızgınım. | Open Subtitles | لا يوجد احد اغضب منه لذا انا غاضبة من الغابة |
| Babasına doğum gününe gelmediği için kızmış. | Open Subtitles | كانت غاضبة من والدها لتغيبه عن عيد ميلادها |
| Madem Casey'e kızgınsın, neden bana bağırıyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت غاضبة من كايسي فلما لا تذهبي وتوبخيه هو؟ |
| Neyse, ben aslında kendime kızıyorum. Sana sinirlenmedim. | Open Subtitles | بأيّ حال، لقد كنت غاضبة من نفسي فحسب، ولم أكن غاضبة منك |
| Yüreklerinde öfke birikiyor. | Open Subtitles | غاضبة من كل قلبها |
| Yönetime kızgınsam kızgın bir şeyler karalayıp bloguma gönderiyorum ve binlerce kişi paylaşıyor. | TED | عندما أكون غاضبة من الحكومة، أقوم بكتابة ملاحظة غاضبة، وأقوم بإرسالها فيقوم الآلاف من الأشخاص بمشاركتها. |
| Prue, sana kızgın değilim. Her şeye kızgınım. | Open Subtitles | برو، أنا لست غاضبة منكِ ولكنّي غاضبة من الموقف بأكمله |
| Son derece tedirgin, kızgın ve korkmuş bir kadındı. | Open Subtitles | كانت غاضبة من الشركة. كان هناك غضب متخفي فيها |
| Bana kızgın olduğunu biliyorum, ama umarım kahvaltıya da kızgın değilsindir. | Open Subtitles | أعرف أن غاضبة مني لكن آمل ألا تكوني غاضبة من حبوب الإفطار |
| Spor salonu olayı yüzünden kızgın değilim. Şurayı imzala lütfen. | Open Subtitles | لست غاضبة من مسألة الصالة الرياضية وقع على هذه من فضلك |
| Sana kızgın oldukları için arkadaşlarına kızıyorsun. | Open Subtitles | أنكِ غاضبة من أصدقاءك لكونهم غاضبين منكِ |
| Sadece kendi grubuyla bilgi paylaşan insanın eskiden bir seri katil olmasına kızmış olmama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن كوني غاضبة من أنه يتشارك المعلومة الهامة التي تفيد بأنه كان سفاحًا مع حلقته الداخلية فقط؟ |
| Evet, binadaki bir kadına kızmış. | Open Subtitles | اجل , انها غاضبة من أمرأة فى البناية |
| Kate anneme kızmış gibi. | Open Subtitles | كايت تبدو غاضبة من أمى |
| Sen kendine kızgınsın. Çünkü evliliğini kendin yıktın. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة من نفسك لأنك تركت زواجك يتفكّك |
| Ama Cate'e kızgınsın diye gizlenmene izin veremem. | Open Subtitles | ولكني لن أدعك تخبئين نفسك لأنك غاضبة من كايت |
| Evlilik olayı için mi yoksa üniforma olayı için mi kızgınsın? | Open Subtitles | هل انتي غاضبة من الزاوج ام من امر الزي ؟ |
| Korkunç insanların, iyi insanlara öyle davranıp hiçbir şey olmamış gibi devam edebilmesine kızıyorum. | Open Subtitles | أنا غاضبة من طريقة معاملة أشخاص مريعين للأخيار هكذا ويفرّون بفعلتهم |
| Sana güvenmediğim için hala kendime kızıyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ غاضبة من نفسي لأنني لم أثق بك |
| Yüreklerinde öfke birikiyor. | Open Subtitles | غاضبة من كل قلبها |
| Babama çok kızgınım. | Open Subtitles | انا حقاً غاضبة من والدي, لقد كان يسافر طوال السنة, تعلم.. |