| Gulfhaven'da bir düzine işletmesi olan biri olarak zaten çok zenginim. | Open Subtitles | بما أنني المالك للعديد من الأعمال هنا في غالفهيفن إنني بالفعل غني جدا |
| Merak etmeyin efendim. Her şeyin çaresine baktım. Gulfhaven sakinleri... | Open Subtitles | لاتقلق بشأنه سيدي اهتممت بكل شيء مواطني غالفهيفن |
| Gulfhaven Prime'da üç oda, üç banyolu güzel bir yer var. | Open Subtitles | هنا ثلاث غرف نوم جميله ثلاث حمامات أفضل مافي غالفهيفن |
| Gulfhaven'deki bütün masum insanları eleştirilerinle mi düzelteceksin? | Open Subtitles | حقا , ايلي ؟ تتخلصين من السخريه على جميع الناس البريئين في غالفهيفن ؟ |
| Gulfhaven'da keşfedilmemiş sanatçıların gelip yeteneklerini sergiledikleri bir yer. | Open Subtitles | إنه مكان لفنانين غالفهيفن الغير معروفين ليأتون ويشاركون مشاعرهم |
| Bu, Gulfhaven'ın kültürel uyanışı olacakmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعتقد هذا سيكون صحوة الثقافه في غالفهيفن |
| Kendimi Gulfhaven'ın kültürel lezzet ustası yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أؤسس نفسي كمتذوق للثقافه في غالفهيفن |
| Gulfhaven'daki aptal Korsan Haftası. | Open Subtitles | إنه أسبوع قرصان غبي في غالفهيفن |
| Stan'i Gulfhaven Akademisi'ne sokmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول تسجيل ستان بأكاديمية غالفهيفن |
| Ayrıca Gulfhaven Gazetesi'nde kanatlarımın iyi olduğunu yazdılar. | Open Subtitles | ومجلة غالفهيفن قالت أن أجنحتي جيده |
| ♪ Yıllık Gulfhaven çıkmaz sokak... ♪ | Open Subtitles | ♪ إنه مأزق مبيعات غالفهيفن ♪ |
| Hala Gulfhaven'daki en iyi gövde. | Open Subtitles | لازلت أفضل شخص في غالفهيفن |