| Sonra Galileo bunu daha ileriye götürdü. Hubble da öyle. | Open Subtitles | ثم طوّر غاليليو الأمر أكثر من ذلك، وكذلك فعل هابل. |
| Galileo'nun o ilkel teleskobu gök cisimlerine doğrulttuğu zamandan beri, bilinen evren kozmik tarihte uçsuz bucaksız çağlar boyunca bize ışık yoluyla göründü. | TED | و منذ أن وجه غاليليو منظاره البدائي نحو الأجسام السماوية، قدم إلينا الكون المنظور عن طريق الضوء، عبر عصور فسيحة من التاريخ الكوني. |
| Galileo'nun ışığın bir hızının olup olmadığı üzerine yaptığı deneylere yabancı sayılmazdı. Galileo, şu mükemmel deneyi gerçekleştirmişti: | TED | وكان على ذراية بتجارب غاليليو في محاولته لإثبات إذا ماكان للضوء سرعة أم لا. فغاليلو قام بتلك التجربة الجميلة |
| Kopernik ve Galileo da yanlış olduğumuzu keşfetti. | TED | وأكتشف كوبرنيكوس و غاليليو بأننا على خطأ |
| Galileo daha sonra deneyimlerimizi yanlış yorumlayıp yorumlamadığımızı merak etti. | TED | وفكر غاليليو بأننا قد نترجم أحاسيسنا خطأ بأشكال أخرى. وكتب يقول |
| Sonrasında da Galileo'nun teleskobu Jüpiter'in uydularının, Jüpiter'in etrafında döndüğünü; Dünya'ya ise hiç aldırmadığını gördü. | TED | و من ثم إكتشف غاليليو عبر التلسكوب أن لكوكب المشتري أقماراً تدور حوله وتتجاهل تماما كوكب الأرض. |
| 1623'te Galileo yazdığı gibi : "Doğanın sürekli göz önünde duran bu muazzam kitabı, matematik dilinde yazılmıştır. | TED | في 1623 ، كتب غاليليو التالي: كتاب الطبيعة الضخم، الذي يتجلى بشكل دائم أمام أعيننا.. مكتوب بلغة الحساب. |
| Galileo yeni teleskobunu göklere ve özellikle de Ay'a çevirdiğinde şaşırtıcı bir şey keşfetti. | TED | عندما وجه غاليليو منظاره الجديد نحو السماء وللقمر تحديدًا اكتشف شيئًا مبهرًا |
| Galileo ve senin onun insanları korkutmasıyla ilgili söylediklerini düşünüyorum da | Open Subtitles | كنت أفكر بي غاليليو وما قلته عنه بانه يخيف الناس |
| Galileo'ya göre matematik Tanrı'nın evrene yazdığı bir dilmiş. | Open Subtitles | غاليليو قال أن الرياضيات هي اللغة التي كتب الرب بها الكون |
| 1995 yılında, uzay aracı Galileo bu bulutların arasına bir sonda fırlattı. | Open Subtitles | وفي عام 1995، أطلقت المركبة الفضائية غاليليو للتحقيق في هذه الغيوم |
| Galileo, Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü inkâr etmeye zorlandığında böyle demiş. | Open Subtitles | هذا ما قاله غاليليو عندما اضطر لنفي أن الأرض تدور حول الشمس |
| Sanırım şundan emin bir şekilde bahsedebiliriz ki Galileo birinde son defa güldü. | Open Subtitles | وأعتقد أنّنا نستطيع أنْ نقول بكل أمان لقد ضحك غاليليو ضحكته الأخيرة على ذلك الأمر. |
| Galileo ya da Peter Frampton gibi dâhi biri. | Open Subtitles | إنه عبقري ,مثل غاليليو أو بيتر فرامبتون لهذا نأتي هنا كل ليلة شيطان |
| Galileo'un çevresi de ona manyak gözüyle bakıyordu. | Open Subtitles | اعتقد نظرائهم غاليليو انه كان كراكبوت جدا. |
| İkisi de birer tepede duruyordu, aralarında 2 mil mesafe vardı. Galileo'ya göre, ışığın farkedilir biz hızı olsaydı asistanının yaktığı ışığın kendisine ulaşmasında belirli bir gecikme gözlemleyecekti. | TED | تبعدان ميلين عن بعض، قاما بنفس الشيء على فرضية إنه لو كان للضوء سرعة ملحوظة، سيلاحظ غاليليو تأخرا في سرعة الضوء القادمة من مصباح مساعده. |
| Roy Gould: Bir yıldan az bir süre içinde, dünya Uluslararası Astronomi Yılını kutlayacak. ki bu Galileo'nun teleskop vasıtasıyla gecenin derinliklerine ilk göz atışının 400. yıldönümü oluyor. | TED | روي غولد: بعد أقل من سنة من الآن، سيحتفل العالم بعام الفلك الدولي و الذي يوافق الذكرى 400 لنظرة غاليليو الأولى إلى السماء عبر تلسكوبه الأول. |
| Galileo haklı olabilir mi? | TED | هل يمكن أن يكون غاليليو صحيحا؟ |
| Galileo bize bunu asırlar önce öğretti. | TED | غاليليو علّمنا إياها قروناً خَلت. |
| Galileo Galilei 1000 yıldan beri kabul edilen bir prensibi değiştirdi, dünyanın, evrenin merkezi olduğu düşüncesini, her şeyin çevremizde döndüğünü. | Open Subtitles | تحدّى (غاليليو غاليلي) مَبدَأً كانَ مقبولاً لأكثَر من 1000 سنة بأنَ الأرض كانَت مركَز الكون |
| Galile gibi lanetliyim sanki. | Open Subtitles | إنني ملعون، مثل (غاليليو) |