| çok üzgünüm ama gece olunca, yabancılara asla açmam. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف لا أستطيع أن أفتح الباب لغرباء بالليل |
| çok üzgünüm ama gece olunca, yabancılara asla açmam. | Open Subtitles | أنا فى غاية الأسف لا أستطيع أن أفتح الباب لغرباء بالليل |
| - Kersek. - Dün gece için çok üzgünüm. | Open Subtitles | ـ كيرسيك ـ أنا فى غاية الأسف لما حدث البارحة |
| - Gerçekten çok özür dilerim. - Yani gerçekten birisi sorumsuz. | Open Subtitles | أنا حقاً فى غاية الأسف إذن هناك شخص آخر غير مسئول |
| Böyle düşünmenize Çok üzüldüm, Bayan Forbes. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف أنك تشعرين هكذا ، سيدة ً فوربــس ً |
| çok üzgünüm beyefendi. Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف يا سيدي أعرف كم سيكون هذا صعباً عليك |
| Çekim yaparken rahatsız ettiğim için çok üzgünüm ama sahnenin sahibi olan herifin paraya ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف أن أقاطعِك أثناء التصوير لكن هذا الرجل الواقف هناك يريد ماله |
| Bb-ben çok üzgünüm, efendim İkinci Perdeyi henüz görmedim | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف يا سيدي لم أقرا المشهد الثاني بعد |
| Sizi taburcu etme konusunda endişeliyiz. Çok ama çok üzgünüm. | Open Subtitles | لسوء الحظ، نحن غير مطمئنين لخروجك بعد، أنا في غاية الأسف |
| çok üzgünüm. Bunların olmasını istemezdim. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف لم أقصد حدوث أي من هذا |
| Bu 17 yılı kaçırdığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | و أنا فى غاية الأسف لأنى أضعت تلك السنوات ال17 الماضية |
| Kaybınız için gerçekten de çok üzgünüm Bay Houdini. | Open Subtitles | انا أسف سيد هوديني أنا فى غاية الأسف لخسارتك |
| - çok üzgünüm. Bebeğimizi kaybettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف أنا في غاية الأسف أني فقدت طفلنا |
| Evime geIip, beni severmiş gibi göründüğünden doIayı ben de çok üzgünüm | Open Subtitles | في غاية الأسف , لقد دخلت منزلي وكنت تتظاهر بأنك تحبني |
| çok üzgünüm, onca sıkıntıya sebep oldum. | Open Subtitles | انا في غاية الأسف لكل المتاعب التي أسببها |
| Kaybınız için çok üzgünüm ancak Lawrence artık buranın öğrencisi değil. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف على خسارتكم لكن لورانس لم يعد طالب في القانون هنا |
| Teşekkür ederim, Mösyö Trefusis. Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | شكرا سيدي ً تريفيوسيس ً أنا في غاية الأسف لإزعاجك |
| Neyse işte, lisede kekelemenle dalga geçtiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | على أية حال، أنا في غاية الأسف لأنني كنتُ أسخر من علة الثأثأةِ التي لديكِ أيام الثانوية |
| Topluluktan ayrılmana Çok üzüldüm. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف لسماعي أنك ستغادرين الفرقة. |
| Bana faturayı gönder yeter. Kusura bakma. | Open Subtitles | أرسل إليّ الفاتورة فحسب أنا في غاية الأسف |
| Sen bir şey demeden önce çok üzgün olduğumu söyleyeyim. | Open Subtitles | حسنٌ, قبل أني تقولي أيّ شيء أنا في غاية الأسف. |
| Bak gerçekten, gerçekten özür dilerim. Ama şu an ayakkabındaki dondurmayı yalamam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف ، الآن دعني أزيل هذه البوظة من على حذائك |