| Son zamanlarda yemeğim biraz ezilmiş yumruklanmış gibi, geliyor. | Open Subtitles | لأن مؤخراً غدائى ...اصبح مطحون كما لو تعرض للكم |
| Garson, benim Çarşamba öğle yemeğim her zaman öyle oldu ve her zaman da öyle kalacak, sıcak çorba, sahanda yumurta biftek, Yorkshire pudingi, fırında patates, süet tatlısı ve pekmez. | Open Subtitles | .... ستيوارد", وجبة غدائى ليوم الخميس كانت دائماً" .... |
| Yemeğimi bitirmeme izin verir misiniz? | Open Subtitles | و الآن إذا تكرمت أن تدعنى أستكمل تناول غدائى |
| Hayır, biraz önce geldim, Yemeğimi orada yedim. | Open Subtitles | وماذا يعرفوا لقد اتيت للتو من هناك ولدى غدائى الخاص بى |
| Ama o benim öğle yemeğimdi. | Open Subtitles | لكن كانت ستصبح غدائى |
| Antrenmanlıyım. Bu benim öğle yemeği param. | Open Subtitles | لقد تمرنت علي ذلك كثيرا دفاعا عن ثمن غدائى |
| yemeğim. | Open Subtitles | غدائى |
| Hayır, yemeğim. | Open Subtitles | لا ، إنه غدائى |
| - yemeğim nerede? | Open Subtitles | اين غدائى ؟ |
| yemeğim! | Open Subtitles | غدائى |
| Hayır! Bu benim öğle yemeğim. | Open Subtitles | هذا غدائى! |
| O saçıma sakız yapıştırdı, öğle Yemeğimi ezdi. | Open Subtitles | لصق لبانه فى شعرى ركل علبة غدائى.. |
| Sıcak Yemeğimi alır mısın, lütfen? | Open Subtitles | فلتأخذوا غدائى اللذيذ من فضلكم |
| Kıpırdama, öğle Yemeğimi kapacağım. | Open Subtitles | لا تتحركى ، سأُحضر غدائى |
| - Yemeğimi yanımda getirmiştim. | Open Subtitles | -لقد أحضرت غدائى |
| O benim yemeğimdi! | Open Subtitles | هذا غدائى اللعين! |
| Tatlım, öğle yemeği arasında biraz ortalığı toparlarım dedim. | Open Subtitles | أوه ، عزيزتى ، لقد فكرت بأن أقوم ببعض التنظيف إثناء إستراحة غدائى |
| Tamam, belki son teslimatımdan önce bir bira içmiş olabilirim ama öğle yemeği molamda içtim. | Open Subtitles | حسنا. ,ربما قد تناولت بيره واحده قبل التوصيل الأخير ولكن هذا كان فى استراحه غدائى |