| yarın külahları değişeceğiz o yüzden bu gece eğlenmeni öneririm. | Open Subtitles | ستتغير الأوضاع هنا غداً لذا اقترحت أن تستمتع بوقتك الليلة |
| Otobüs yarın sabah 7 de burada olacak... kimse geç kalmasın. | Open Subtitles | الحافلة سترحل في السابعة صباحاً بالتمام غداً لذا كونوا في الموعد |
| yarın sabahtan uçağım kalkacak o yüzden yatağa geçiyorum ben. | Open Subtitles | وأنا لديّ رحلة مبكرة غداً لذا عليّ أن اذهب للنوم |
| yarın yoğun bir gün. Gidip biraz uyu. | Open Subtitles | ,أسمع, لدينا يوم حافل غداً لذا إخلد إلى النوم |
| Tuhaf, ben yarın aslan ehlileştireceğim, bu yüzden... | Open Subtitles | هذا غريب جداً, لدي امر متعلق بترويض الأسود غداً لذا ذلك اليوم ليس متاحاً لي |
| Ailen yarın burda olacak. | Open Subtitles | والداك سيكونون هنا غداً لذا ليس لدينا متسع من الوقت |
| yarın beni terk edeceğine eminim bu yüzden fırsatım varken söyleyeyim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكِ ستتركيني غداً.. لذا أكتب هذا على أمل أن يكون هنالك فرصة. |
| Ve yarın bir sınav daha var, ona çalışmasına da yardım edebilirim. | Open Subtitles | ويوجد لديه أمتحان آخر غداً لذا يمكنني مساعدته فى المراجعة |
| Onunla yarın bir buluşma ayarladım. İkiniz beni takip edebilirsiniz. | Open Subtitles | سأقابله غداً لذا أنتما الأثنان ستتبعاني وستساعداني |
| Ama yarın prova var, yani gerçekten de eve gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكن لدي تجهيزات غداً لذا علي الذهاب للمنزل بالفعل. |
| Beğendiğini söyledi, yarın tekrar gelecekmiş. Güzel haber. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها قد أعجبتها و انها ربما ستعود غداً , لذا , هذا جيد |
| yarın boğanın karşısına çıkacağız. Ondan önce düşünsen iyi olur. | Open Subtitles | وسوف نواجه الثّور غداً لذا يجب .أن تفكر بها قبل حين |
| Bunu yarın teslim etmem gerek o vakte kadar sesini duymazsam başka çarem kalmayacak. | Open Subtitles | ويجب عليّ تسليم هذا غداً لذا, إذا لم أسمع منك, فليس لديّ أي خيار |
| yarın atış yapmıyorsak mülkü gezmeye çıkalım mı? | Open Subtitles | لن نصطاد غداً, لذا هل ترغبون برؤية الملكية؟ |
| En azından Daniel'ın hastanesinin temel atma töreni yarın, şükür bu onu biraz avutur. | Open Subtitles | على الأقل وضع حجر الأساس لجناح دانييل غداً لذا آمل بأن هذا يخفف عنها قليلاً |
| Eh, oylama yarın. Anlayacağınız konuşmamı yazmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، التصويت غداً لذا على أن أكتب خطابي |
| yarın kuzenim Vito'nun yıldönümü, bu nedenle onu Los Angeles'e giden bir otobüse bindirdim. | Open Subtitles | إنها ذكرى ميلاد ابن عمي " فيتو " غداً لذا وضعتها في حافلة عائدة |
| Benim anladığım yarın yarışımız olduğu. | Open Subtitles | أن لدينا سياق غداً لذا دعينا نخلد للنوم |
| Ve yarın dönüyor, onu yeniden görecek olmak güzel. | Open Subtitles | و ستعود غداً لذا فستسعدني رؤيتها |
| yarın ava gidiyorum yani Eyalet Parkları Ofisini ara ve bütçe belgelerimizin orada olduğunun sözel onayını al. | Open Subtitles | سأذهب للصيد غداً لذا أريدكِ أن تتصلي على مكتب حدائق الولاية وتأكدي منهم لفظياً بـ حصولهم على وثائق الميزانية التي أرسلناها |