| Böyle şeylerden pek hoşlanmam. Granville'de bir yelkenlim var. | Open Subtitles | هذه الأشياء لا تعجبني كثيرا لدي مركب شراعي، في غرانفيل |
| Granville'de ama adresini bilmiyorum. | Open Subtitles | هنا في غرانفيل لكن لا أعرف العنوان بالضبط |
| Binbaşı Granville'le bağlantı kurdum. Öğleden sonra bir birlik gönderecek. | Open Subtitles | لقد اتصلت بالميجور غرانفيل و سيكون هنا هذا المساء |
| 8816 Güney Granville'de bir hırsızlık olayı var. | Open Subtitles | لدينا سرقة تتم حالياً على شارع 8816 جنوب غرانفيل |
| Arama çalışmalarını çoktan başlatmışlar, ve bir saat içinde de Grandville'den polis köpekleri gelecek. | Open Subtitles | آسفة، لقد نظموا بالفعل مجموعة البحث وكلاب الشرطة من (غرانفيل) ستكون هنا في ساعة أخرى |
| Burada yazana göre, Granville Hotel'deki sempozyumda bu akşam konuşma yapacakmış. | Open Subtitles | تقول هنا انها من المقرر ان تلقي محاضرة الليلة في ندوة في فندق غرانفيل |
| Ajandasına göre, bu gece bir sempozyum... konuşması var, Granville Otel'de. | Open Subtitles | تقول هنا انها من المقرر ان تلقي محاضرة الليلة في ندوة في فندق غرانفيل |
| Az önce de, Granville'deki bir yeşil nokta, kırmızıya dönüştü. | Open Subtitles | وتلك الخضراء التي تومض تحولت للتو إلى الأحمر في (غرانفيل) |
| Tamam, Granville evine taş atarım ben de. Yapma. | Open Subtitles | إذن سأرمي بحجر على بيت "غرانفيل" القديم |
| Tamam, Granville evine taş atarım ben de. | Open Subtitles | إذن سأرمي بحجر على بيت "غرانفيل" القديم |
| Granville'e gidelim. | Open Subtitles | لنذهب إلى غرانفيل |
| Birim12. Granville'edoğru giden bir otobüste şüpheliye rastlanıldı. | Open Subtitles | إلى الوحدة 12، إحتمال بوجود مسافر (متهرب في حافلة متوجهة نحو (غرانفيل |
| Tam burada Granville sahasında 1944'te. | Open Subtitles | هنا تماماً في ملعب ( غرانفيل ) سنة 1944 م |
| Granville'da saat 9'dan sonra sokağa çıkma yasağı başlatıldı. Ailelerin çocuklarını alıp evlerinde kalmaları söylendi. | Open Subtitles | أصدرت مقاطعة (غرانفيل) حظر تجول إجباري ابتداء من الـ9: |
| John Jones Granville polisi aradığında bana haber verdi. | Open Subtitles | أعلمني (جون جونز) حين تلقّت شرطة (غرانفيل) البلاغ. |
| Granville'deki hırsızlık mahallindeyiz. | Open Subtitles | نحن في موقع عملية السطو (على شارع (غرانفيل |
| 863 Granville, P-3'teki otoparkın en aşağı katı. | Open Subtitles | الطابق الأسفل لموقف السيارات في 863 (غرانفيل). "ب-3". |
| Granville Otelinin lobisinden aranmış. | Open Subtitles | أتى من ردهة الإستقبال في فندق (غرانفيل). |
| Evet ama geçen haftadan beri DC'de Granville Otel'de kalıyor. | Open Subtitles | أجل، لكنّه كان مقيماً في فندق (غرانفيل) في (واشنطن) خلال الأسبوع الماضي. |
| Bayan Granville'in kanepesine elveda. | Open Subtitles | طفح الكيل من النوم في أريكة سيّدة (غرانفيل) |
| Hafta sonu Smallville, Grandville ve çevresinde güneşli bir hava hakim olacak. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى سماء مشمسة (نهاية الإسبوع هذه في (سمولفيل) و(غرانفيل والمناطق المحيطة |