| Yaptığım yeni misafir odasını ilk siz deneyebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت ستكون أول من يجرب غرفة الضيوف الجديدة التي بنيتها |
| Sana misafir odasını verirdik ama büyük amcam Chet orada öldü diye rahatsız olabilirsin. | Open Subtitles | بإمكاننا أن نعرض عليكِ غرفة الضيوف بشرط أن لا تضايقكِ مسألة موت جدي فيها |
| Orası Misafir odası. | Open Subtitles | انها غرفة الضيوف أنها تكون رطبة في الشمال |
| Antika eşyalarla dolu olan bir misafir odasına atari oyunlarının uyacağını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن الألعاب تلائم غرفة الضيوف غرفة الضيوف يجب أن تحتوي أشياء أثرية |
| Ben de ona bir viski verip misafir odasında yatıracaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأعطيه كأس ويسكي وأجعله ينام في غرفة الضيوف |
| Misafir odasındaki dolaptaydılar. | Open Subtitles | نعم, لقد عثرنا عليها, كانت في خزانة غرفة الضيوف خلف المعطف |
| Bir de misafir odasının siftahını yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما علينا تعميد غرفة الضيوف في المرة المقبلة |
| misafir odasını almalıyım çünkü ben misafirim. | Open Subtitles | يجب علي أن آخذ غرفة الضيوف لأني أنا الضيف |
| misafir odasını bebeğe yer açmak için boşaltacağız. | Open Subtitles | سيكون علينا تنقية غرفة الضيوف حتى يتسع المكان للطفل |
| Geri gelip misafir odasını tekrar görmek isteyeceğinizi düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أنكِ ستعودين لرؤية غرفة الضيوف مجدداً |
| Elbise dolabı ile Misafir odası arasında biryerlerdeydi. | Open Subtitles | كان في الحقيقة في مكان ما بين الحجرة الكتانية و غرفة الضيوف |
| Misafir odası yukarıda sağdan ikinci kapı. | Open Subtitles | غرفة الضيوف فى الأعلى الباب الثانى من جهة اليمين |
| Misafir odası. Burası kalacağımız yer. | Open Subtitles | هذه هي غرفة الضيوف هذا هو المكان الذي سننام به |
| Ve dahası da var. Annem yatak odasından misafir odasına taşındı. | Open Subtitles | أمّي إنتقلت من غرفة النوم إلى غرفة الضيوف. |
| - Sadece bazı kıyafetler. misafir odasına benziyor. | Open Subtitles | فقط بعض الملابس انها تشبه غرفة الضيوف او شيئا ما |
| Bundan sonra onu ben yapıyor olacağım. misafir odasına taşınıyorum. | Open Subtitles | سأفعل هذا من الآن فصاعداً سأنتقل إلى غرفة الضيوف |
| Ben de ona bir viski verip misafir odasında yatıracaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأعطيه كأس ويسكي وأجعله ينام في غرفة الضيوف |
| misafir odasında karyola hazırlatmıştım ama senin geldiğini duyunca onları otele gönderdim. | Open Subtitles | جهزت لهما غرفة الضيوف لكن عندما سمعت أنكِ قادمة، أرسلتهم إلى فندق |
| Bunu Misafir odasındaki dolabın arkasında buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت في الجزء الخلفي من خزانة غرفة الضيوف |
| misafir odasının perili olduğunu bilsen iyi olur. | Open Subtitles | ربمـا عليك أن تعرفي ، غرفة الضيوف مسكونـة |
| Kapatmalıyım. Misafir odasından sesler geliyor. | Open Subtitles | اسفة دكتور كرين,علي ان اذهب هنالك اصوات في غرفة الضيوف |
| Tamam, ben de konuk odasını kontrol edeceğim. | Open Subtitles | كل الحق، وأيضا، وسوف تحقق في غرفة الضيوف. |
| Üstüme biraz çiğ yağmış. Sana misafir odamda kalabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلتُ لكَ أنّك تستطيع أن تبقى في غرفة الضيوف خاصّتي |
| Belki Konuk odası dediğimiz yeri de gösteririm. Gelin. | Open Subtitles | سوف أريكم التي نسميها غرفة الضيوف |
| Üst katımızdaki küçük konuk odasına taşındı. | Open Subtitles | انتقلت إلى غرفة الضيوف الصغيرة بالطابق العلوي. |
| Misafir odamız koridorun hemen sonunda. Kendini evindeymiş gibi bil. Sabahleyin görüşürüz. | Open Subtitles | غرفة الضيوف بآخر الردهة، استرح وكأنّك بمنزلك، وسنراك بالصباح |
| Onu kaybettik. Muhtemelen banyoların orda veya ziyaretçi odasında. | Open Subtitles | لقد فقدناه إنه أما في الحمام، أو غرفة الضيوف |
| Eğer konuk odasında yatarsa daha rahat edeceğim. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر لو إنتقل للنوم في غرفة الضيوف |