| Daha şimdi vestiyerde öpüştük ve sen gidip yolda bulduğun ilk kevaşeyle mi öpüyorsun? | Open Subtitles | ماذا يحدث؟ ،لقد كنا نتبادل القبل فى غرفة المعاطف والآن انت تقبل تلك الساقطة؟ |
| vestiyerde, Cuma günü. Dün gece Bistro'nun tuvaletinde. | Open Subtitles | غرفة المعاطف يوم الجمعة و حمام "بيسترو" ليلة أمس |
| Her yerde sizi arıyordum. - vestiyerde sevişiyorduk. | Open Subtitles | -نحن كُنّا نُمارسُ الجنس في "غرفة المعاطف". |
| Onu Piccadilly Meydanı'ndaki vestiyere bırakırsın ve Harris de saat 1:30'da alır. | Open Subtitles | اذهب و اتركه فى غرفة المعاطف فى سيرك بيكاديللى وسيقوم هاريس بإلتقاطه فى الواحدة والنصف |
| Elbisem kötüydü ve babası vestiyere kadar beni geçirdi. | Open Subtitles | فستان سيء،ثم اتبعني والدها إلى غرفة المعاطف. |
| Bence birilerinin vestiyerde sevişmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أظن بأن أحدهم يجب أن يثمل في غرفة المعاطف! |
| vestiyerde cepleri karıştırmak zorunda kalsam da umurumda değil. | Open Subtitles | إن بحثت في الجيوب في غرفة المعاطف. |
| - vestiyerde o kadını öpüşün! | Open Subtitles | - تقبيل تلك المرأة فى غرفة المعاطف |
| - Kıçımı ye! Tamam. Benimle vestiyerde buluş. | Open Subtitles | حَسناً، قابلْيني في "غرفة المعاطف". |
| Daha büyük olanlar vestiyere. | Open Subtitles | بعض من الكبار فيكم يذهبون الى غرفة المعاطف |