| ...onları ayrı odalarda tutup yine de aynı odada olduklarına inandıracağız? | Open Subtitles | فكيف نبقيهما في غرفتين منفصلتين ونجعلهما يعتقدان أنهما في غرفة واحدة؟ |
| Hey, tatlım, düşünüyordum da eee... şu andan itibaren ayrı odalarda kalmalıyız belki de. | Open Subtitles | يا عزيزي , لقد كنتُ أفكّر ربما علينا الحصول على غرفتين منفصلتين من الآن و صاعداً |
| Niçin ayrı odalarda kalıyoruz. | Open Subtitles | لماذا نبقى في غرفتين منفصلتين ؟ |
| Çok kızgınsan ayrı oda tutalım. | Open Subtitles | إذا كنت غاضبا, ربما علينا أن نأخذ غرفتين منفصلتين |
| - İki ayrı oda. - Özür dilerim. | Open Subtitles | غرفتين منفصلتين آسف |
| Aslında, farklı odalarda çalışabilirsiniz... | Open Subtitles | في الحقيقة أعتقد أنه بإمكانكم أن تدرسوا في غرفتين منفصلتين |
| Biz değil. farklı odalarda uyumaya bile ses çıkarmıyor. | Open Subtitles | ليس نحن، حتى أنه لا يمانع في النوم في غرفتين منفصلتين |
| Siz ve Charles ayrı odalarda yatıyormuşsunuz. | Open Subtitles | أنت و تشارلز تنامان في غرفتين منفصلتين |
| İkiniz ayrı odalarda kalacaksınız. | Open Subtitles | ستحصلون على غرفتين منفصلتين |
| Bu gece farklı odalarda kalacağız yarın gece de balayı odasında. | Open Subtitles | و(بليسي). الليلة سنكون في غرفتين منفصلتين. وبعدها في ليلة الغد سيكون جناح شهر العسل. |
| Onların farklı odalarda yattıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | الأمور سيّئة لـ (دونا). -لا أصدّقُ أنّهم ينامون في غرفتين منفصلتين . -أجل، أعلم ذلك . |