| Kimse ameliyat yapmayacak, galeriden izlemeyecek ya da Ameliyathane katına girmeyecek. | Open Subtitles | لن يشترك أحدكم في عمليات أو يشاهدها من النافذة. لن يقترب أحد منكم من طابق غرف العمليات |
| - Kimse ameliyat yapmayacak , galeriden izlemeyecek, ya da Ameliyathane katına girmeyecek. | Open Subtitles | لن يشترك أحدكم في عمليات أو يشاهدها من النافذة. لن يقترب أحد منكم من طابق غرف العمليات |
| ameliyathanede her seferinde bir cerrah kalıyor. | Open Subtitles | جعلنا غرف العمليات تعمل، جرّاح في كل غرفة، |
| Almak için ben geldim, o ameliyathanede bekleyecek. | Open Subtitles | انا هنا لأخذها لأعلى و هو سوف يتناوب بين غرف العمليات. |
| - Onun karnını yarmalıyız. - Ameliyathaneler dolu. | Open Subtitles | ـ يجب إجراء جراحة عاجلة لها ـ كل غرف العمليات ممتلئة |
| Ameliyathaneler dolu durumda. | Open Subtitles | كلاّ ، فالطوارىء مغلقة و غرف العمليات مكتظّة |
| Günübirlik cerrahi kanadimiz gidince diger tüm hastalar normal ameliyathanelerimize yükleniyorlar. | Open Subtitles | الآن، مع توقف غرف العمليات الخارجية هذه عن العمل، كل هؤلاء المرضى الآن يملأون غرف عملياتنا الأساسية. |
| Mecbur kalana kadar Ameliyathaneyi boş yere meşgul etmeyelim. | Open Subtitles | لذا دعينا لانملأ غرف العمليات حتى يمكننا معرفة ماإذا كُنا نحتاج إليها |
| İleride, masraflarını Başkan'ın ödediği ameliyat odaları var. | Open Subtitles | بنهاية الممر توجد غرف العمليات التي دفع تكاليفها الرئيس بنفسه |
| ameliyathanelerde geçirdiğim 30 yıl boyunca bir çok kez kesildim. | Open Subtitles | ثلاثين عاماً في غرف العمليات لقد جرحت أكثر من مرة |
| Bu kişilerin organları bir otelin geçici bir Ameliyathane haline gelen banyosunda çıkarılıyor. | Open Subtitles | أعضائهم تم حصادها في حمامات الموتيلات و غرف العمليات المؤقتة |
| Adım nihayet tekrar Ameliyathane tahtasında yazıyor ama ameliyatların hiçbirini ben yapmayacağım. | Open Subtitles | و أخيرا ظهر إسمي على جدولة غرف العمليات مرة أخرى و ليس مسمحوحا لي حتى أن أجري هذه العميلة |
| İki ambulans birbirine girdi, o yüzden acil ameliyatlar için Ameliyathane bulunsun diye iptal ediyorum. | Open Subtitles | لقد مسحتِ لوحة الجراحات , سيارتان اسعاف اصطدما ببعضهما لذا أنا ألغي كل الجراحات التي يمكن تأجليها لكي أخلي غرف العمليات من اجل الجراحات الطارئة |
| - Aradım ama Ameliyathane dolu. | Open Subtitles | - هل يمكنك الاتصال آه.. - لقد فعلت، غرف العمليات ممتلئة |
| Diğer yandan, Dr. Yang içimden bir ses, sizin ameliyathanede pek korkuyla karşılaşmadığınızı söylüyor. | Open Subtitles | بينما د. (يانغ) من ناحيةٍ أخرى أشعرُ أنّ الخوفَ ليس شيئاً اعتدتِ عليهِ في غرف العمليات |
| Hatta ameliyathanede! | Open Subtitles | وحتى غرف العمليات! |
| Ameliyathaneler dolu. Bir saatten önce boşalmaz diyorlar. | Open Subtitles | غرف العمليات جميعها محجوزة ، ويقولون بأنهم سينتهون في ساعة |
| 1-3 numaralı ameliyatları genel cerrahi kullanıyor. | Open Subtitles | غرف العمليات من 1 إلى 3 للجراحة العامة. |
| Neden günübirlik cerrahi? | Open Subtitles | -لماذا في غرف العمليات الخارجية؟ |
| Ameliyathaneyi kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأتاكد من غرف العمليات. |
| 10 dakika önce, Seattle Grace'de ki bütün ameliyat odaları boşaltıldı. | Open Subtitles | منذ 10 دقائق , كل غرف العمليات في" سياتلجرايس"تم اخلاءها, |
| Ben de ameliyathanelerde fazladan kan bulunmasını sağlamak için birini görevlendirelim diyecektim. | Open Subtitles | في الواقع، كنت سأقترح أن يقوم شخص بالتأكد من وجود كميات كافية من الدماء في غرف العمليات. |