| Büyük bir aile olmalı. Evde sekiz yatak odası falan var. | Open Subtitles | لا بد انها عائلة كبيرة، فالمنزل ضخم ويضم 8 غرف نوم |
| Canla başla çalıştılar ve sonunda güzel bir yerde 3 yatak odası olan bir ev alacak kadar para biriktirdiler. | TED | عملا بكل جهدهما، وفي نهاية المطاف تمكنا سويًا من الحصول على المال لشراء منزل من ثلاث غرف نوم في حي جميل. |
| Aman Tanrım, üç tane yatak odası. Bu ne anlama geliyor, biliyor musun? | Open Subtitles | يا إلهى ثلاث غرف نوم أتعرف ماذا يعنى ذلك؟ |
| -Kolonlanmış suda dört yatak odalı. -Bir şey sormama izin ver. | Open Subtitles | اربع غرف نوم على الشاطئ دعْني أَسْألُك شيءَ. |
| Burada yatacak oda bulamazsınız. Burası gazete binasıdır. | Open Subtitles | لا يوجد غرف نوم في هذا المكان هذا مبنى جريدة |
| Ama hangi noktada, ayrı ilgiler ayrı yatak odaları haline geliyordu? | Open Subtitles | لكن متى تصبح المصالح المنفصلة تصبح غرف نوم مختلفة؟ |
| Bunu teklif etmesi güzel ama ben 9 yatak odası olan bir çiftlikevinde kalıyorum. | Open Subtitles | كان عرضاً لطيفاً لكنني أعيش بمزرعة بها تسع غرف نوم |
| Geniş, aydınlık, sakin bir çevrede konuşlanmış, üç büyük yatak odası, havuz ve her ikisi için de gömme dolap. | Open Subtitles | منزل عائلي مشرق وفسيح يقع بزقاق هاديء ،ثلاث غرف نوم كبيرة مسبح و خزانة ملابس له و لها |
| Yukarıdaysa, bir büyük oda dahil, altı yatak odası var. | Open Subtitles | في الطابق العلوي ، 6 غرف نوم بما في ذلك غرفة نوم رئيسيـة |
| Bu evde 3 yatak odası var. | Open Subtitles | بخصوص هذا الأمر هذا المخيم به ثلاث غرف نوم |
| Üç yatak odası, iki banyo ve bir cinayet. | Open Subtitles | ثلاثة غرف نوم و مرحاضين و جريمة قتل واحدة |
| Üç yatak odası. Biri çocuk odası olabilir. | Open Subtitles | ثلاث غرف نوم ، ويمكن لأحدها أن تكون غرفة للأطفال |
| Pekala çocuklar, yukarıda iki yatak odası var. Aşağıda bir tane var. | Open Subtitles | لدينا 2 غرف نوم بالأعلى ، وواحدة بالأسفل |
| 390 metrekare beş yatak odası ve her ne kadar beni ilgilendirmese de umarım ikiniz çocuk yapmayı düşünüyorsunuzdur. | Open Subtitles | اربعة آلاف ومئتان قدم مربع خمس غرف نوم وليس بأن لي شأن بهذا |
| Beş tane boş yatak odası var evimde. İstediğini alabilirsin. | Open Subtitles | لدي خمس غرف نوم فارغة بإمكانكِ إختيار واحدة |
| Hayır, sadece biz. Dört yatak odalı. Karım ve oğlum. | Open Subtitles | تلك أربع غرف نوم لزوجتي وابني هو فقط الثلاثة منا هناك |
| Rebecca 3 yatak odalı bir evde yaşayan bekâr bir bayandı bu gömme dolabı başka bir odaya çevirmiş. | Open Subtitles | ريبيكا كانت سيدة عازبة تعيش بمنزل من 3 غرف نوم و مع ذلك فقد حولت هذه الخزانة الكبيرة إلى غرفة نوم |
| Onlar bangkok yai Klong kapalı bir üç yatak odalı bir evde yuvalanmış ediyoruz. | Open Subtitles | وهي تقع في منزل مع ثلاث غرف نوم في خلونغ بانكوك ياي. |
| Buraya bir kaç oda şuraya bir kaç oda | Open Subtitles | انظري هنا سيكون حمامين بالنهاية وبضعة غرف نوم هنا |
| yatak odaları ayrı mıydı? | Open Subtitles | هم هَلْ كَانَ عِنْدَهُمْ غرف نوم منفصلة؟ |
| O ve karısı, aynı odada mı yoksa farklı odalarda mı yatıyorlardı? | Open Subtitles | وإن كان هو وزوجته ينامان مع بعضهما أو في غرف نوم منفصلة؟ |
| Şehirde üç odalı bir evim olduğu için bir sorun yok. | Open Subtitles | في الحقيقة عندي ثلاث غرف نوم في المدينة لذا انا بخير |
| 4 yatak odasıyla ne yapacağız? | Open Subtitles | ماذا قد نفعل بأربعة غرف نوم على أية حال؟ |
| Merdivenlerin dibinde, başında, yatak odalarında banyolarda güvenlik kapısı. | Open Subtitles | حسناً بوابات آمنة عند أسفل الدرج في الأعلى غرف نوم وحمامات |