| Huffpo ana sayfada yer vermiş ve Dwight Garner tweet attı şimdi. | Open Subtitles | هابو لديهم الوصلة في صفحتهم الرئيسة ودوايت غارنر غرّد حول هذا الموضوع، |
| Bu arada bana nerede olduğunu tweet at, ben hemen gelirim. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت، فقط غرّد لي بأي مكان أنت وسوف أهرع قادماً إليك |
| Çocuklardan biri, yürüyüşe çıkmadan hemen önce bir resim tweetlemiş. | Open Subtitles | أحد الأطفال غرّد صُورة قبل ذهابهم للتنزّه. |
| O söylemedi. Biri yere düşünce fotoğrafını tweetlemiş. | Open Subtitles | احدهم غرّد بصورة لك على الارض |
| Narin bülbül, şarkısını gece boyunca söyledi | Open Subtitles | غرّد العندليب أغنيته طول الليل |
| Narin bülbül şarkısını tüm gece boyunca şakıdı | Open Subtitles | غرّد العندليب الرقيق أغنيته طول الليل |
| Nina'nın komşularından biri boğazının kulaktan kulağa kesildiğini tweet atmış. | Open Subtitles | أحد جيران (نينا) غرّد بأنّ عنقها نُحِرَ من أذُنٍ لأختها. |
| Tamam, az önce canlı yayınımıza tweet atmış. | Open Subtitles | حسنا, لقد غرّد برابط لبثنا الحي |
| ve the Rock'ın tweet'i, "Dünyayı sarsacak sadece bir kelime. | Open Subtitles | و"الصخرة" غرّد قائلاً: "للتوّ وصلني خبر، سوف يصدم العالم... ذا روك: |
| Çam Sakizi tweet'lemiş | Open Subtitles | تربلقوم غرّد بذلك، |
| Basın sözcüleri tweet atmış. | Open Subtitles | مكتبهم الإعلامي غرّد للتو، |
| Kahretsin, Teddy az önce tweet attı. | Open Subtitles | لا أريد التحدث عن هذا. تباً. (تيدي) غرّد للتو. |
| Dwayne telefon numaramızı tweetlemiş. | Open Subtitles | يا ربي دوين) غرّد برقم هاتفنا للتو) |
| Bu adam kuş gibi şakıdı. | Open Subtitles | لقد غرّد هذا الرجل كاطير |