| Bizi kimsenin görmemesi lazım. Öbür türlü, Güneyli Yağmacılar ulaşamadan haberleri olur. | Open Subtitles | و إلا سوف يُخبروا غزاة الجنوب بفترة طويلة قبل أن نصل لهم |
| Bunlar istilacı. Tatlılarını çıktıklarında alırlar. | Open Subtitles | هؤلاء هم غزاة المنزل يمكنهم الحصول على فطيرة والذهاب |
| İspanya sularında korsan olurduk... veya yeni dünyayı keşfe çıkmış fatihler. | Open Subtitles | قراصنة البحر الأسباني أو غزاة لإستكشاف العالم الجديد |
| Fakat sonra Mayaların tahta silahlarına karşı kendilerini yenilmez kılan metal kılıçlarıyla batıdan işgalciler geldi. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك أتوا غزاة من الغرب يحملون سيوف معدنية جعلتهم لا يقهرون أمام أسلحة المايا الخشبية |
| İşgalci Yanki'lerden korumak için bize katılmalıdırlar. Ve amacımıza ihanet edenlerden... | Open Subtitles | وليدافع عن هذا البلد ضد غزاة الشمال والخونة |
| Çok uzak galaksilerde, gezegende bildiğimiz anlamdaki hayatı sona erdirmeye can atan galaktik istilacılar iş başında. | Open Subtitles | في المجرات البعيدة غزاة المجرات تعمل بنشاط ترغب في إنهاء الحياة على الكواكب |
| - Baskıncılar! | Open Subtitles | غزاة! |
| Ama bir akıncı grubuyla birlikte geldin. Sahilde cesetler bulduk. | Open Subtitles | لكنك أتيت بفرقة غزاة ووجدنا جثثاً على الشاطىء |
| Akıncılar! | Open Subtitles | غزاة |
| Eski atari oyunlarını alabilirsin, mesela Uzay İstilacıları ve Asteroitleri 200 dolara. | Open Subtitles | يمكننا شراء الألعاب القديمة مثل "غزاة الفضاء"و"المذنبات" |
| Bütün stratejilerimizin dayandığı tahmin uzaylı işgalcilerle savaştığımızdı. | Open Subtitles | كل استراتيجياتنا مبنية على افتراض واحد -أننا نحارب غزاة غرباء |
| Tamam, Güneyli Yağmacılar. | Open Subtitles | حسناً, غزاة الجنوب |
| Bu Güneyli Yağmacılar. | Open Subtitles | إنهم غزاة الجنوب |
| Bu istilacı karıncaları buraya insanlar getirdi. | Open Subtitles | جلب البشر غزاة النمل هؤلاء الى هنا، |
| Hepsinde görünmez istilacı varlıkların saldırıya geçtikleri rapor edildi." | Open Subtitles | كلها أبلغت عن غزاة غير مرئيين ينفذون استراتيجية هجوم عدائية سكايلر) كان محقاً) |
| Dana önce çocuk fatihler olmuştu. | Open Subtitles | فيما مضى كان الفتيان غزاة وفاتحين |
| Sen fatihler istedin kahramanlar değil. Sen bana ihanet ettin Cotys. | Open Subtitles | لقد أردت غزاة وليس أبطال لقد خُنتني يا (كوتيس) |
| Kalfas'ın çok korktuğu "uzaylılar" işgalciler değiller. | Open Subtitles | هؤلاء الفضائيين الذين يخاف منهم كالفاس كثيراً ليسوا غزاة |
| Onlar istilâcılar, işgalciler. | Open Subtitles | انهم غزاة معتدون |
| İşgalci Yanki'lerden korumak için bize katılmalıdırlar. Ve amacımıza ihanet edenlerden... | Open Subtitles | وليدافع عن هذا البلد ضد غزاة الشمال والخونة |
| Bazen de yabancı istilacılar ile Kuzeyli aptallarda görünenden çok daha fazlası saklıdır. | Open Subtitles | وأحياناً هناك أكثر من مجرّد غزاة أجانب وحمقى شماليون مما تدركه العين. |
| Baskıncılar! | Open Subtitles | غزاة! |
| Ama bir akıncı grubuyla birlikte geldin. Sahilde cesetler bulduk. | Open Subtitles | لكنك أتيت بفرقة غزاة ووجدنا جثثاً على الشاطىء |
| - Akıncılar mı? | Open Subtitles | - غزاة ؟ - |
| Şu "Piramit İstilacıları" adamı. | Open Subtitles | ثري مصمم لعبة الفيديو. الذي صمم "غزاة الهرم". |
| Uzaydan gelen işgalcilerle ilk karşılaşmamız için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | . تأهبوا للقاءنا الأوّل... مع غزاة الفضاء الخارجي... |
| Buranın sahibini pinball'un eskidiğine ve Space Invaders'ın daha iyi olduğuna inandırdım. | Open Subtitles | لقد اقنعت المالك بان آلة البينتبول الى الخارج. و آلة "غزاة الفضاء" في الداخل. |