| Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur. Masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |
| Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur, masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |
| İki kez, ve bulaşık makinesi sonunda gerçekten bir süpriz oldu. | Open Subtitles | مرتين، و غسالة الصحون الجديدة أنتهت بكونها مفاجئة بعد كل شيء. |
| Bulaşık makinesinde de tekme izi var zaten. | Open Subtitles | ومن الناحية الإيجابية، إنها تتماشى مع أثر الحذاء على غسالة الصحون. |
| Ama diyelim ki dün, bulaşık makinesine tabakların doğru dizilme biçimi konusunda büyük bir tartışma yaptınız. | TED | ولكن دعونا نفترض فقط أنه يوم أمس قد دخلتم في شجار كبير حول الطريقة المناسبة لتعبئة غسالة الصحون. |
| Ama söz konusu günde bulaşık makinesinin kapağı açık kalmıştı. | Open Subtitles | ...لكن هذا اليوم ...في هذا اليوم المعين ...باب غسالة الصحون |
| Sarah, bulaşık makinası. | Open Subtitles | ساره، غسالة الصحون سأتى غداً بعد أنا أقل الأطفالَ مِنْ المدرسة... |
| Çamaşır makinesini duyuyorum. | Open Subtitles | أسمع صوت غسالة الصحون |
| çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim. | Open Subtitles | لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون. |
| çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim. | Open Subtitles | لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون. |
| Bu işte çok para kazanacaksın, dünya parmaklarının ucunda, fakat bulaşık makinesini doldurmayı hiç bilmiyorsun. | Open Subtitles | ستصنع ثروة كبيرة في عملك والعالم هو محَارتك لكنّك لا تعلم شيء عن تحميل غسالة الصحون |
| Buhar banyosu için bulaşık makinesini uygun sıcaklığa getirdim. | Open Subtitles | جهّزت له غسالة الصحون بدرجة الحرارة المُفضلة له لتسبيحه |
| Bu akşam erken saatlerde bulaşık makinesini boşaltıyordum. | Open Subtitles | في وقت سابق من تلك الليلة كنت أفرغ غسالة الصحون |
| Birisi telefonla konuşurken bulaşık makinesini boşaltmamak gerektiğini bilmeliydim. | Open Subtitles | لا تفرغ غسالة الصحون بينما احد يتحدث على الهاتف |
| bulaşık makinesi dediğimiz müthiş bir icadın olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم هناك أختراع يسمى غسالة الصحون |
| - Baba, bulaşık makinesi... - ...gene aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | أبي ، غسالة الصحون تقوم بفعلها مجددا |
| Evet, bulaşık makinesi gibi. | Open Subtitles | أجل، مثل غسالة الصحون |
| Yatak odandı. Şanslıymışsın. Ben Bulaşık makinesinde uyurdum. | Open Subtitles | غرفة نومك، أنا كنت أنام في علبة غسالة الصحون |
| Diğer bacağın simetriği. Amerika'da yapıldı, çok düşük karbon ayak izine sahip, geri dönüşüm malzemelerinden yapıldı, yaklaşık 4000 dolara mal oldu ve Bulaşık makinesinde bile yıkanabilir. | TED | صنعت في أمريكا، هي بصمة قدم مسلية منخفضة الكربون لصنع جانب طريق قابل لإعادة التدوير، تكلفة صنعها حوالي 4000 دولار، وهي آمنة ضد غسالة الصحون. |
| Özür dilerim. Yemek için belki de bulaşık makinesine bakmalıyım. | Open Subtitles | أنا أسف، ربما يجب أن أبحث عن بعض الطعام في غسالة الصحون |
| Bunları bulaşık makinesine koymadan önce çalkalaman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تشطف هذا قبل ان تضعهم في غسالة الصحون |
| bulaşık makinesinin sesi yüzünden duymamış olmalıyım. | Open Subtitles | ولم أستطع سماعهم بسبب الضوضاء الناتجة من غسالة الصحون |
| bulaşık makinesinin boşaltılması gerekiyor,.. ...sen fırsatını bulur bulmaz. | Open Subtitles | غسالة الصحون مَنْ الضَّرُوري أَنْ تُفرَغ حالما تسنح لكِ الفرصة |
| Çamaşır makinesini boşalt... | Open Subtitles | فرغي غسالة الصحون |
| Güzel,ben durularım sen de makineye koyarsın. | Open Subtitles | جـيـد، سـأشطفهم وضعـهم في غسالة الصحون |