| UFO hikâyeleri, 900 hattı, küçük-hızlı araba yıkama yüzlerce fikir vardı. | Open Subtitles | قصة الصحون الفضائية الطائرة رقم 900, محل غسيل السيارات المصغر. لقد كانوا بالمئات. |
| Bunun zor olduğunu biliyorum, ama eğer araba yıkama bize ihtiyacımız olan $50,000'i kazandırmıyorsa şansımız yokmuş. Güvenin bana. | Open Subtitles | اظن ان عملية غسيل السيارات لن تجمع لنا المبلغ المطلوب، هذا ليس وارداً |
| araba yıkama yerine otomobil kaplıcaları var. | Open Subtitles | . مثل ، بدلاً من غسيل السيارات ، لديهم حمامات معدنية آلية |
| Ha burada, ha acayip araba yıkamada. | Open Subtitles | إنها إما كانت هُنا .أو فى مكان غسيل السيارات |
| - araba yıkamaya dönmem bir daha. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده إلى العمل في غسيل السيارات ، مستحيل |
| Çavuş, Zack palyaçonun araba yıkamacıya gittiğinden bahsetmişti. | Open Subtitles | هل ذلك الصغير قال أن المهرج ذهب إلى غسيل السيارات ؟ |
| "araba yıkama kızıl kafa, tüp baş, R.E.M. konseri... altı numaralı jüri." Bu epey yasal duruyor. En azından bir "anneciğim" var burada. | Open Subtitles | غسيل السيارات شعر احمر على الأقل سيكون رقم أمك هنا |
| araba yıkama yerine gitmiştim ilk. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى ما كتبه على مؤخرة قسيمة غسيل السيارات |
| Umm,seninle dünkü araba yıkama günü hakkında konuşmak istiyorum... -Lütfen,bunu daha sonra konuşabilirmiyiz. | Open Subtitles | كنت بالمصادفة أركب دراجتي عند غسيل السيارات هذا السبت |
| araba yıkama deli gibi başarılı olmuş. | Open Subtitles | لقد قال أن غسيل السيارات نجح نجاح باهراً. |
| araba yıkama yerinde yürümek için bile yeterince zeki değil. | Open Subtitles | أنه ليس ذكياً بما فيه الكفايه ليمر من خلال غسيل السيارات |
| Daha basit bişeylere ne dersiniz, araba yıkama ya da kek satışı gibi? | Open Subtitles | ماذا عن شئ اقل بساطة؟ مثل غسيل السيارات أو بيع الخبز؟ |
| Tek sığdığı yer araba yıkama yeriydi. | Open Subtitles | المكان الوحيد الذي لائمها كان محل غسيل السيارات |
| araba yıkama yerinden üniversiteli çocuk. | Open Subtitles | ذلك فتى من الجامعة يعمل في غسيل السيارات |
| Seni araba yıkama düzenine soktum. | Open Subtitles | أضع لكم من خلال غسيل السيارات. |
| "Seksi köpükler" araba yıkama etkinliği yarın. | Open Subtitles | حفلة غسيل السيارات بالصودا ، غداً. |
| Lüks araba yıkama girişimcisi. | Open Subtitles | رجل أعمال غسيل السيارات الثري. |
| araba yıkamada deriyle araba parlatan ağabey bendim. | Open Subtitles | كنتُ الشقيق مع متعاطي المخدّرات في غسيل السيارات |
| Siz ne yapıyorsunuz? araba yıkamada filan mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا تفعلون لكسب عيشكم غسيل السيارات او ما شابه ؟ |
| Her sabah ya şantiyeye ya da araba yıkamaya giderdi. | Open Subtitles | كان يذهب للإصلاحات المنزلية او غسيل السيارات كل صباح |
| Tornacıya, araba yıkamacıya falan gidiyosun. | Open Subtitles | انت فقط تذهب الى محلات غسيل السيارات |
| O zaman gidip babana, araba yıkamak için fazla mesai yapmak istediğimizi söyleyelim. | Open Subtitles | دعنا فقط نسألُ والدُكَ لبعض المناوبات الأضافية في غسيل السيارات |
| Lisede yaptığım bikinili araba yıkamayı saymazsak. | Open Subtitles | إلا إذا احتسبتِ غسيل السيارات في ملابس السباحة الذي قمت به في المدرسة الثانوية. |
| 30 yıl boyunca her gün, ben burayı alabileyim diye araba yıkayarak kuyruğunu süpürge etti. | Open Subtitles | في كل يوم ولمدة ثلاثين عاماً، كان يكدح في غسيل السيارات حتى أحصُلَ هذا المكان |