| Geçen sefer senden sakladığım için bana kızmıştın. O yüzden direkt söylüyorum. | Open Subtitles | لقد غضبتَ لأنّني تكتمتُ الأمر آخر مرّة لذا أقولها الآن منذ البداية |
| İnsanlara yardım etmeyeceğim bir hayat seçtiğim için kızmıştın. | Open Subtitles | غضبتَ لأنّي لم أختَر الحياة التي سأساعد الناس من خلالها. |
| O kadar kızmıştın ki yatağımı yakmıştın. | Open Subtitles | غضبتَ لدرجة إنّكَ أضرمتَ النار في سريري |
| Neden bana o kadar sinirlendin? | Open Subtitles | لماذا غضبتَ مِني هكذا؟ |
| sinirlendin mi? | Open Subtitles | إذاً ، هل غضبتَ الآن؟ |
| Bana kızmıştın. | Open Subtitles | لقد غضبتَ منّي |
| Ve uzaklaşıp gittiğinde de çok sinirlendin. | Open Subtitles | وعندما هربت، غضبتَ جداً |