| Ona karşı bir şey değil. Sadece, bu hiç normal değil. | Open Subtitles | . أنا لا أعنى , شئ ضدها . إن الأمر فقط غير طبيعى |
| Yine de senin gibi bir kızın bütün gece yabancılarla, Amerikalıymış gibi konuşması hiç de normal değil. | Open Subtitles | حتى وإن كان غير طبيعى لامرأة شابة مثلك أن تعمل طوال الليل فى الرد على المكالمات و تتحدث إلى الغرباء |
| Belki başından beri kuşkulandım. olağandışı bir şey hissediyordum. | Open Subtitles | ربما ارتبت فى شئ دائما أحسست بشئ غير طبيعى |
| Matmazel, acaba o sırada olağandışı bir şey farkettiniz mi? | Open Subtitles | انسة , هل سمعتى او شاهدتى اى شئ غير طبيعى ؟ |
| Frank Drebin, Polis Birliği. - Bu anormal değil mi? | Open Subtitles | أنا فرانك دربين من الشرطة أليس هذا غير طبيعى ؟ |
| 60'lık ihtiyarların Pazar günü fahişe ve rahip kılığına girmeleri... doğaya aykırı hatta yanlış görünüyor. | Open Subtitles | الأمر غير طبيعى حتى بالنسبة لعجائز فى ال 60 أن يرتدوا مثل الكهنة فى بعد ظهر يوم الأحد |
| Mühendislik okulunda çalışırken Marta Sıra dışı bir şeyi keşfetmişti. | Open Subtitles | بينما كانت تنتظر فى الطابق السفلى من المدرسة الميكانيكية البحرية شئ غير طبيعى حدث لمارتا |
| Uzanışında doğal olmayan bir hal vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك شئ غير طبيعى فى طريقة تمددها, |
| Chi Chi aptalca bi isim demiyorum sadece, normal değil diyorum | Open Subtitles | . أنا لا أقصد أن اسم "تشي تشي" اسم غبى . أقول فقط أنه غير طبيعى |
| Şunu söylemeliyim ki o çocuk normal değil. | Open Subtitles | أنا أخبرك هذا الشىء غير طبيعى |
| Bu normal değil. | Open Subtitles | الشذوذ امر غير طبيعى |
| Kesinlikle normal değil. | Open Subtitles | هذا بحق غير طبيعى |
| olağandışı, esrarengiz yada acayip bir durum yok ortada. | Open Subtitles | ليس هناك شىء غير طبيعى أو خاطىء أو غريب بذلك |
| Onun hakkında dikkatini çeken bir var mı, olağandışı bir şey? | Open Subtitles | هل كان هناك أى شيئ أثارك, أى شئ غير طبيعى |
| Yani olağandışı bir şey olmadı mı? | Open Subtitles | حسناً , وهل حدث شئ غير طبيعى بعد ذلك ؟ |
| - Belki de çocukluk dönemi...kendisi altı yaşından beri dışarı çıktığını söylüyor - ...neredeyse anormal derecede normal, boş bir geçmişi var. | Open Subtitles | ربما ينبغى أن أقول الطفولة ، لأنها تقول أنها كانت تخرج حين كانت فى السادسة تقريباً تاريخ فارغ و غير طبيعى |
| Hayır sadece biraz cahil ve saf ancak tıbbi olarak anormal bir durum gözükmüyor. | Open Subtitles | كلا ،نوع بسيط من المخلوقات لكن لا شئ غير طبيعى كلام طبى |
| O genç bayanla bir tür anormal seks eylemine mi girişmiştin? | Open Subtitles | هل كنت تمارس أى نوع غير طبيعى من الجنس مع فتاة صغيرة؟ |
| Bu sana karşı bir şey değil. Hiçbir erkek yapamaz. Bu doğaya aykırı. | Open Subtitles | هذا ليس هجوم شخصى عليك لايوجد رجل يفعل ذلك هذا غير طبيعى |
| Hayır, bu tamamen doğaya aykırı. | Open Subtitles | لا، هذا الأمر غير طبيعى على الإطلاق |
| - Dedim ya, doğaya aykırı. | Open Subtitles | هذا غير طبيعى |
| Sıra dışı bir şey yok. | Open Subtitles | لقد فتح الريح الباب لا شئ غير طبيعى |
| Hamileliğiyle ilgili Sıra dışı bir şeyden söz etti mi? | Open Subtitles | هل قامت بذكر أى شئ غير طبيعى عن حملها |
| Artan dayanıklılık, yükselen duyular ve doğal olmayan cinsel arzu. | Open Subtitles | قوة مفرطة, أحاسيس عُليا و إغراء جنسى غير طبيعى |
| Ben cazibeliyim. Bende doğal olmayan cinsel cazibe var. | Open Subtitles | أنا جذاب لدى إغراء جنسى غير طبيعى |