"غير مباشرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dolaylı
        
    • sorumlu
        
    Onlara bunları diyor. dolaylı şekilde bunları diyor. TED هذا ما يتم طلبه من أطفالنا الذكور اليوم.. يطلب منهم ان يكون اناثاً بصورة غير مباشرة
    Karanlık madde bulmanın bir yolu daha var, bu da dolaylı yoldan. TED هناك طريقة أخرى للبحث عن المادة المظلمة، وهي غير مباشرة.
    Yine de hesabımıza göre, yediğimiz yiyeceklerin her üç ısırığın biri dolaylı veya dolaysız bal arıları tarafından yayılan polenlemeyle oluşmuştur. TED لكننا نقدر أن حوالي واحد في ثلاثة لقم من الطعام الذي نأكله هي بصورة مباشرة او غير مباشرة لقاح النحل
    Prester John efsanesi, Coğrafi Keşifler'in hız kazanmasına, kıtalar arası diplomasinin gelişmesine ve dolaylı olarak iç savaşa sebep oldu. TED ستطلق خرافة برستر جون عصرًا من الاسكتشاف، وستؤسّس للدبلوماسيّة بين القارات، وتبدأ حربٌ أهليّة بطريقة غير مباشرة.
    dolaylı yoldan binlerce insanın ölümünden sorumlu. Open Subtitles إنه مسؤول بطريقة غير مباشرة عن إفناء الملايين من الناس
    dolaylı olarak sorumlu olabiliriz. Open Subtitles اعتقد اننا مسؤولين بطريقة غير مباشرة
    Buradaki herkes doğrudan, ya da dolaylı olarak... sadece hayatta kalabilmek için, yüzlerce kez... birilerini ya öldürdü, ya da ihanet ettti. Open Subtitles .. كل شخص هنا قام بالقتل أو الخيانة .. بصورة مباشرة أو غير مباشرة ، مئات المرات لينجوا فقط
    Ve dolaylı olarak Beyaz Saray işe karıştırılıyor. Open Subtitles ولكن بصوره غير مباشرة تلمح الي البيت الابيض
    Demek istediğim dolaylı olarak duygularımızın. yönlendirilmesinde çok önemli bir rol oynar. Open Subtitles أقصد ، بطريقة غير مباشرة ، أنا أعتقد بأنّ الجنس خلف معظم أساسنا الفكري
    Çocuğunuzun hayatı dolaylı olarak tehdit edildi. Riske girmeyiz. Open Subtitles حياة أبنتك هددت بصورة غير مباشرة و نحن لا نجازف بذلك
    Mat, bu uzun sürebilir. Doğrudan ya da dolaylı olarak. Open Subtitles الكثير, لفترة طويلة, بطريقة مباشرة أو غير مباشرة
    Bence Leonard'ın dolaylı yoldan anlatmak istediği şey bir çeşit cinsel işlev bozukluğu olabilir. Open Subtitles ربما ما يقصده لينورد بطريقة غير مباشرة هو الشعور ببعض العجز الجنسي
    Bitkiler güneşten enerji alıyorlar ve karadaki tüm yaşam doğrudan ya da dolaylı olarak onlara bağlı. Open Subtitles تتحصّل النباتات على طاقتها من الشمس وكل حياة على الأرض تعتمد عليها بطريقة مباشرة أو غير مباشرة
    Patent ofisinin numarasını bulun. Koli basiline yakalanmanın dolaylı yolları vardır. Open Subtitles ثمّة طرق غير مباشرة لاجتذاب بكتريا القولون
    dolaylı sorular sorup evinde ipucu arayacağız. Open Subtitles سنسأل أسئلة غير مباشرة و نبحث في منزلها عن أدلة
    10 yıIı aşkın bir süredir Planck ölçeği hakkında dolaylı yoldan bilgi almamız mümkün. Open Subtitles على مدار العقد الأخير أو ما شابه ما بدأنا في إكتشافه أنه يمكن الحصول على معلومات غير مباشرة على مستوى مقياس بلانك
    Daha dolaylı temaslar kurmak için sana ihtiyacımız olabilir. Open Subtitles ربما نريد منك إنشاء بعض خطط طوارئ غير مباشرة
    Ama size dini eksiklikler yüzünden ayrılmak istediğimi söylemedim, efendim eğer dolaylı yoldan kast etmeye çalıştığınız buysa. Open Subtitles ولكني لم أرغب أن أكون منعزلا هناك بسبب أفتقاري للمعتقدات الدينية اذا كنت هذا ماتشير إليه بطريقة غير مباشرة
    Belki dolaylı olarak sorumlu olabilirim, ama bir şekilde can sıkıcı Mort bebeklerinin geri yollanmaları benim suçum değil. Open Subtitles ربما كنتُ مسئولاً بصفة غير مباشرة بما يعني أنه ليس خطئي أن أعيدت دمى (مورت) المزعجة إلى المصنع
    Sanırım, Richie'nin uyuşturucuya bulaşmasında Kramer dolaylı da olsa sorumlu olmuş olabilir. Open Subtitles لعلمك، أعتقد أن لـ(كرايمر) يد بطريقة غير مباشرة... لدفع (ريتشي) لتناول المخدرات... ماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more