| Ekselansları eğer bu hiç beklenmedik, bu tatsız haber doğruysa.. | Open Subtitles | صاحب السمو ، إذا كان هذا صحيحا، هذا غير متوقع تماما وخبر غير سار |
| Bell Laboratuvarlarında elektronlar hakkında hiç beklenmedik bir şeyi ortaya çıkaran bir deney gerçekleştirildi. | Open Subtitles | في منتصف العشرينات، تجربة نُفذت في مختبرات (بيل) في ولاية نيو جيرسي في أمريكا التي كشفت شيئا غير متوقع تماما عن الإلكترونات. |
| Artı, bunu bu şekilde yapmak kesinlikle beklenmedik bir şey. | Open Subtitles | و ايضا , عمله بهذه الطريقة امر غير متوقع تماما |
| Ancak Zachary, beklenmedik bir şekilde, harabolmuş bir hapishanede tutuluyor, ...belki de Silver Kasabası'nın bir özelliği vardır, ...Puerto de Fuego'ya en yakın yerleşim alanı olması gibi. | Open Subtitles | فقط أن زاكاري بشكل غير متوقع تماما وضع في سجن رديء وذلك حدث في المدينه الفضيه والتي بالصدفة هي .اقرب |
| - Affedersin ama Bayan Emily ile beklenmedik bir bağımız oluştu. | Open Subtitles | مهلا، أنا آسف، لكن الآنسة إميلي وأنا لديك اتصال، والتي هو غير متوقع تماما. |
| Dediğim gibi bu... beklenmedik bir şekilde olacak. | Open Subtitles | قلتُ أن هذا سيحدث بشكل غير متوقع تماما |