| Bakış açısını etkileyici bir biçimde ifade etse de, hiçbir şekilde ikna olmadım. | TED | بينما كان يعبر عن وجهات نظره ببلاغة، ظللت غير مقتنع. |
| Ben hala ikna olmadım belki de bu şeylerin akıl hastanesinden deliler olup tıraş olmayı ve tırnaklarını kesmeyi unuttuklarını düşünebilirim. | Open Subtitles | لكنني غير مقتنع أن هذه ليست سوى أشياء فرت من مصحة المجانين ونسيت أن تحلق و تقص أظافرها |
| Ben-ben gerçekten müteşekkirim. Ben hala bunun göründüğünden farklı bir şey olmadığına ikna olmadım. | Open Subtitles | أعني، بانني غير مقتنع بأنّ هذا قد يكون أي شيء آخر غير ما نراه |
| Ben sadece bu güncellemeyle hackerlık yapacağına ikna olmuş değilim. | Open Subtitles | أنا غير مقتنع أن مجرد تحديث للبرمجيات هو غطاء لعملية |
| Eğer o değilse ve o da değilse ki hala ikna olmuş değilim o zaman makine olmalı. | Open Subtitles | والذي لازلتُ غير مقتنع به، بالمناسبة إذن لابد أن يكون الجهاز |
| Öyle mi? Bunun benim hatam olduğuna pek ikna olmadım da. | Open Subtitles | حقاً , لانِ غير مقتنع تماماً بأنها غلطتي |
| Buna ikna olmadım, yoksa tanıştığım hayatta kalan kız | Open Subtitles | أنا غير مقتنع به، أو اذا كانت الفتاة على قيد الحياة التقيت |
| Bu rüya terapisinin sana iyi geleceğine hala ikna olmadım, dostum. | Open Subtitles | أنا رسمياً غير مقتنع أنّ جلسة علاج الأحلام تفيدك بشيء يا رجل. |
| Miami Emniyeti bu dosyayı intihar diye kapatabilir. Ama ben hâlâ ikna olmadım. | Open Subtitles | "يمكن لشرطة (ميامي) أن تغلق هذه القضيّة كانتحار، ولكنني لا أزال غير مقتنع" |
| Hala yeterince ikna olmadım. Ama eğer lanet varsa, | Open Subtitles | ما زلت غير مقتنع ولكن إذا كان هناك |
| - Hâlâ iyi bir fikir olduğuna ikna olmadım. | Open Subtitles | مازلتُ غير مقتنع أن هذه فكرة جيدة أنا |
| Ama ben ikna olmadım buna. | Open Subtitles | أنا غير مقتنع فحسب |
| - Hamileyim. - Ben ikna olmadım. | Open Subtitles | أنا حامل أنا غير مقتنع |
| - Hâlâ ikna olmadım. | Open Subtitles | ما زلت غير مقتنع |
| İkna olmadım. | Open Subtitles | - اوه. - وبالتالي انا غير مقتنع. |
| Hala ikna olmadım. | Open Subtitles | -لا زلت غير مقتنع |