| Herhangi bir adres de bulamadık ki, bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | لم نستطع ايجاد اي عنوان اصلاً مما يجعله غير منطقي بالمره |
| hiç mantıklı değil. Ateşi yok, kalp atışları normal. | Open Subtitles | هذا غير منطقي فالحمّى اختفت و الأعضاء الحيوية طبيعية |
| Büyük Patlama fikri ile ilgili ŞEY, onun yanlış olduğudur. mantıksız ve yanlış. | Open Subtitles | هذا الشيء حول فكرة الأنفجار الكبير على أنها غير صحيحة,غير منطقي وغير صحيحة |
| Evrendeki hemen hemen her tür karanlıktan mantıksız bir şekilde korkar. | Open Subtitles | جميع الكائنات في الكون تقريبا لديها خوف غير منطقي من الظلام |
| Bunu deyip duruyorsun, ama bana hiç mantıklı gelmiyor... hele sabahın 1'inde. | Open Subtitles | هذا ما تقولونه دائماً، ولكن هذا غير منطقي ليس في الواحدة صباحاً |
| Bu çok saçma, Said gibi adamlar yaşamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هذا غير منطقي, شخص مثل سعيد لديهِ كُل شيئ للعيش من أجله |
| Şiddet geçmişi yok, uyuşturucu geçmişi yok. Bu çok anlamsız. | Open Subtitles | لا تاريخ للعنف ولا تاريج لاستخدام المخدرات هذا غير منطقي |
| Bu hiç mantıklı değil. İttifakı şimdi mi bozuyoruz? | Open Subtitles | أمر غير منطقي لماذا يفسخون التحالف الآن؟ |
| ...antikonvülzan tedavi gördüğü için bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | و هو أمر غير منطقي فهو يأخذ أدوية ضد التشنج |
| Bu hiç mantıklı değil. İnsanlar ona sürekli hilkat garibesiymiş gibi davranırdı. O kadar zeki olsaydı bunu başlarına kakmadan duramazdı. | Open Subtitles | و لكن هذا غير منطقي ، كانت تتم معاملته كغريب الاطوار و لو كان ذكياً لكان سيحب أن يظهر هذا |
| İşte bu! Bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | وبامكاننا أخذ الجائزة أيضاً هذا غير منطقي |
| Bu hiç mantıklı değil. Topu neden almadı? | Open Subtitles | ، إن هذا الأمر غير منطقي أعني ، لمَ لمْ يأخذ الكرة ؟ |
| 5 milyon doları olan bir kız için bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | ذلك غير منطقي بالنسبة إلى فتاة تمتلك خمسة ملايين دولار. |
| Bunun mantıksız olmasının nedeni, insanlara her iki durumda aynı seçeneği sunmamız. | TED | السبب في كون هذا غير منطقي هو أننا أعطينا الناس بالحالتين الخيار نفسه. |
| Benim de canımı sıkmayın, Gordon. mantıksız ve isyankarsınız. | Open Subtitles | انت أيضا لا تتحملنى جوردون أنت غير منطقي وعاص. |
| Çok şey istediğimizi de düşünmüyorum, yada mantıksız olduğumuzu. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أننا نطلب الكثير أو أنني غير منطقي |
| Çok şey istediğimizi de düşünmüyorum, yada mantıksız olduğumuzu. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أننا نطلب الكثير أو أنني غير منطقي |
| hiç mantıklı gelmiyor. Tüm dünya için mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | هذا غير منطقي بل هو يصنع الأحاسيس في العالم |
| Öldükten sonra paranın çocuklara kalması çok saçma bir şey. | Open Subtitles | إنه غير منطقي أن يأخذ الأولاد المال بعد أن تموت |
| Biz hep saklandık ve bu, bunu çok anlamsız hale getiriyor. | Open Subtitles | نحن مجبورات على الاختباء دائماً وهذا غير منطقي. |
| Biliyor musun, yuva aramak için... yuvanı terk etmenin anlamı yok. | Open Subtitles | هل تعلم، هذا غير منطقي أن ترحل عن البيت لإيجاد بيت جديد. |
| İnsanlar bu konuda mantık dışı ve hatta bazen düşmanca olurlar. | Open Subtitles | الناس لديهم تصور غير منطقي بخصوص هذا الموضوع . معادي جداً |
| Sen neden bahsediyorsun, bunun hiçbir mantığı yok. | Open Subtitles | ما الذي تتحدثين عنه؟ هذا غير منطقي |
| Bu çok anlamsızdı. Ancak, fark ettiğiniz şu ki; zayıf tarafları var. | TED | هذا غير منطقي. لكنكم ستلاحظون أن للإرهاب نقطة ضعف مميتة. |
| İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil. | TED | لانه عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً |