"فأجبت" - Translation from Arabic to Turkish

• dedim
• Ben de

İlaçları yazıp yazmadığımı öğrenmek için aradı. Ben de evet dedim. Bundan ibaret.
لقد إتصل ليعرف إذا كنت قد وصفت الأدوية فأجبت بالإيجاب هذا كل ما في الأمر

...dedim ki " 'İnanılmaz Yarış"tan önce hastalık kapmak istemiyorum."
فأجبت "لأنني لا أريد أن أصاب بمرض ''قبل ''السباق المذهل."

Bana bir şeyler görüp görmediğimi sordu, hayır dedim.
لا أعلم, سألتني إن كنتُ رأيت شيئا فأجبت بـ لا

Ron Howard: Buzz Aldrin bana şöyle dedi; "Hey, şu fırlatılma sahneleri, daha önce görmediğim çekimler gördüm. Çocuklar, bu şeyleri hangi depodan buldunuz?" Ben de, "Depo değil, Buzz, hepsini sil baştan yarattık" dedim.
رون هوارد: زارني بز ألدرن وقال "رأيت بعضا من لقطات الإطلاق التي لم أرها من قبل، في أي قبو عثرتم عليها؟ فأجبت: "ليس هناك من قبو يا بز، لقد ابتكرنا كل ذلك من لا شيء."

dediler. "Tabii. Ne yapmamı istiyorsunuz?" dedim.
فأجبت: "بالطبع، ماذا تريدونني أن أفعل؟"

dedim ki, " Valla, ben sadece yaptım. Bana bunu kimse söylemedi."
فأجبت " حسنا لم يخبرني احد بذلك .. وقد قمت بالقفزة اليس كذلك ؟ "

Ben de, "Neden olmasın?" dedim. "Daha önce yapan olmadı." dediler.
"فأجبت : "لا أعلم لماذا لا "فقالوا : "لم يفعلها أحد من قبل

Ben de "Tabii" dedim, her ne kadar yolumun tersine düşse de.
فأجبت "طبعاً"، برغم أنني كنت ذاهبة إلى وسط المدينة

Hemen "İki yıldır" dedim.
فأجبت مباشرة، سنتان.

"Kesinlikle", dedim.
فأجبت " حتماً "

Ben de, "Çünkü oradaydı." dedim.
فأجبت "لأنه موجود"

"Perşembe" dedim.
فأجبت "الخميس."

Ben de, "Evet." dedim. İşte bu kadar.
فأجبت "أجل"، وإنتهى الحوار

Ben de, "ayılardan" dedim.
" فأجبت " الدّببَة

...Ben de "Tabii ki" dedim.
فأجبت بالطبع

Bende, "Evet. " dedim.
فأجبت بنعم..

Ben de, 'Aynen' dedim.
فأجبت: "نعم".

Ben de düşüncesiz bir şekilde gümüş-gri saçlı ve bir gözü beyaz olur demiştim.
فأجبت بشكل عابر بشعر رمادي فضي وعين واحدة بيضاء.