| Ben de kararlarıma saygı duymadın diye sana kızıp binlerce dolarlık kombine bileti alıp ve onları öylece tuvalete attım, öyle mi? | Open Subtitles | و كنت غاضبا جدا بحيث لم تحترم رغباتي عند الموت فأخذت ما قيمتها ألاف الدولارات من التذاكر الموسمية و طردتهم عبر المرحاض؟ |
| Ben orada Alex'e iyi davranırken o da tüm arkadaşlarımı alıp beni ortada bıraktı. | Open Subtitles | لذا عندها كنت في غاية اللطف مع اليكس فأخذت كل صديقاتي و قمن بتجنبي |
| Mikael diye biri uçağın telsiziyle iletişim kurdu, ormandaki koordinatları verdi ben de arabayı alıp seni buraya kadar takip ettim. | Open Subtitles | أحدهم ذكر إتصالات مايكل راديو الطائرة،ترك مربوطا في الغابة فأخذت السيارة وتبعتك إلى هنا |
| Ben de parayı nakit alıp Mitchell'a söylemedim ama şimdi de gitmiyorlar. | Open Subtitles | فأخذت الفلوس، ولم اخبر ميتشل والان لن يغادروا |
| Ben de teyplerini alıp okyanusa attım. | Open Subtitles | فأخذت مسجلهم وألقيت به نحو المحيط. |
| O yüzden bir yıllığına izin alıp dünyayı dolaşmaya karar verdim. | Open Subtitles | فأخذت اجازة لمدة عام للسفر حول العالم |
| Çocukları alıp kaçtı. | Open Subtitles | فأخذت الأطفال وهربت. |
| Oyuncaklarımı alıp şehri terk etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | فأخذت ألعابي ورحلت عن المدينة |
| Maddie'yi alıp diğer çocuklarla oturma odasında oturdum. | Open Subtitles | وذهب إلى الحمام فأخذت (مادلين) وجلست معها |