| - Annem zaten ayakkabılara uyan leylak rengi bir pelerin sipariş etti, yarın burada olduklarında alırım. | Open Subtitles | فأمّي قد طلبت زوجين جميلين بالفعل، بلون بنفسجي فاتح مع معطف مناسب، وأحسب أنّهم سيكونوا هنا اليوم. |
| Asıl endişelenen Annem. | Open Subtitles | فأمّي هي من ينتابها ذلك القلق الشديد |
| Meşguldük herhalde. Annem burada. | Open Subtitles | أجل، كنت مشغولًا، فأمّي بالمدينة |
| Eğer bir tane yapamazsam, Annem tam Jim'in annesinin yanına oturabilir. | Open Subtitles | ألمّ أملك مخططاً، فأمّي ستجلس بجانب أم (جيم) |
| Annem Hawaii'de. | Open Subtitles | . فأمّي تعيش في "هاواي". |