| İndikten on dakika sonra ölmüş olacak. | Open Subtitles | فإنها ستكون ميتة بعد عشر دقائق من هبوطنا |
| Şu anki hızıyla 27 dakikada burada olacak. | Open Subtitles | وبسرعتها الحالية، فإنها ستكون هنا في غضون 27 دقيقة |
| Bu bebeklerin kuzeye vardıklarında ne olacağını izlemek cesaret isteyen bir seviyede korkutucu olacak. | Open Subtitles | بالتأكيد على مستوى الشجاعة فإنها ستكون مخيفة لمشاهدة ما يحدث لهؤلاء الأطفال بمجرد وصولهم الشمال. |
| - Evet. Gelen her neyse 138 saat içinde burada olacak. | Open Subtitles | أجل، أياً كانت فإنها ستكون هنا خلال 138 ساعة |
| Stephen olduğu sürece, o herzaman bir numara olacak. | Open Subtitles | مادام إنها مازالت من كلية ستيفين، فإنها ستكون دائمآ رقم واحد. |
| Çünkü eğer hayatta kalırsa hâlâ tehlikede olacak, belki her zamankinden fazla. | Open Subtitles | لأنها إن عاشت فإنها ستكون فى خطر الآن، أكثر من أي وقت مضى |
| Merak etme Riggs. Ölürse benim suçum olacak. | Open Subtitles | لا تقلق يا ريغز ، اذا ماتت ، فإنها ستكون غلطتي انا |
| Yani bu bayağı çevik bir kamyonet olacak. | TED | ولذلك فإنها ستكون شاحنة رشيقة جدًا. |
| Meksika büyüktür! Ama senin için daha büyük olacak! | Open Subtitles | المكسيك كبير، لكن بالنسبة لك فإنها ستكون كبيرة جدا! |
| Ben yaparsam düzgün yapılmış olacak. | Open Subtitles | ... إذا قمت بها بنفسي فإنها ستكون بالطريقة الصحيحة |
| Ve bizi oraya götürürsen, özgür olacak. | Open Subtitles | و إذا وفيت بوعدك فإنها ستكون حرة |
| Harika olacak, huzursuz bir gece.. | Open Subtitles | لكن إتصل أولاً فإنها ستكون ليله مزدحمه |
| Ama o an gelince harika olacak. | Open Subtitles | لكن عندما تحين, فإنها ستكون عظيمة. |
| Bunlar hayatının fotoğrafları olacak. | Open Subtitles | ـ فإنها ستكون صور من حياتك. |
| Bunlar hayatının fotoğrafları olacak. | Open Subtitles | ـ فإنها ستكون صور من حياتك. |