| İlk iki Cops bölümünü kaçırdık, ama acele edersek son üçü yakalarız. | Open Subtitles | "فاتتنا الحلقتين الأوليين من "الشرطة لكن إن أسرعت، سنلحق على الحلقة الثالثة |
| Aceleyle içeri daldık. Gerçekten açtık, bu yüzden onu kaçırdık. | Open Subtitles | لقد إندفعنا و فاتتنا اليافطة، لأننا كنا جائعين |
| Vietnam'ı kaçırdık. Bizim Vietnam'ımız bu. | Open Subtitles | فاتتنا فيتنام، وهذه هي فيتنام الخاصة بنا |
| Erkek erkeğe bir akşam geçirir, kaçırdığımız maçı izleriz diyordum. | Open Subtitles | لذا فكرت في أن نمضي الليلة معاً، في مشاهدة أفضل لحظات المباراة التي فاتتنا |
| Bir şeyler planladıklarını biliyorduk ama işaretleri kaçırmışız. | Open Subtitles | لقد علمنا أنهم كانوا يخططون لشيء ما ولكن.. فاتتنا الإشارات |
| Ama beraber geçireceğimiz bir hafta sonunu kaçırdık ve olan oldu senin yüzünden. | Open Subtitles | ثم فاتتنا عطلة نهاية إسبوع سوية، ونوع من الأشياء المكتشفة بسببكِ. |
| Eve giden son otobüsü kaçırdık. Diğerleri yolun orada. | Open Subtitles | لقد فاتتنا الحافلة الأخيرة الآخرون هناك بجانب الطريق |
| Otobüsü kaçırdık, ama tur otobüsünde yer buldum. | Open Subtitles | لقد فاتتنا الحافلة لكنني رتبت لركوبنا حافلة جولات |
| Konserin yarısını kaçırdık resmen. Yerlerimize geri dönelim hadi. | Open Subtitles | لقد فاتتنا نصف الحفلة تقريباً فلنعد إلى مقاعدنا |
| - Danny dosyalar elinde. Teslimatı kaçırdık. | Open Subtitles | داني ، لديه الحقيبة فاتتنا عملية التسليم |
| Çıplak selam verişlerini kaçırdık. | Open Subtitles | لقد فاتتنا تحية التعري من الراقصات |
| Seçimi kaçırdık. | Open Subtitles | لقد فاتتنا الانتخابات |
| Senin yüzünden ineceğimiz durağı kaçırdık. | Open Subtitles | أنه خطأك فاتتنا محطتنا |
| Ama Chicago ve Cleveland'ı kaçırdık. | Open Subtitles | لكن فاتتنا "شيكاغو" و"كليفلاند" |
| - Hayır. kaçırdık mı? | Open Subtitles | لا ، هل فاتتنا الرحلة؟ |
| Seçimi kaçırdık. | Open Subtitles | لقد فاتتنا الانتخابات |
| Tanrım, programın başını kaçırdık. | Open Subtitles | أه، رباه.. لقد فاتتنا المقدمة |
| Uyuşturucu satışı olduysa da onu kaçırdığımız besbelli. | Open Subtitles | إذاً إن كانت هناك صفقة مخدرات، فقد فاتتنا |
| Yeni Yıl Arifesi'nde Jim, 2010'da kaçırdığımız veya gereken önemi vermediğimiz haberleri araştırıyordu. | Open Subtitles | جيمي كان يعملُ في رأس السنة على قصصٍ إما قد فاتتنا أو لم تلقى إهتمامًا كافيًا في عام 2010. |
| Görünüşe göre eğlenceli bir kavgayı kaçırmışız. | Open Subtitles | يبدو إنه قد فاتتنا معركة ممتعة. |
| Tuvalette öyle oyalanmıştı ki, otobüsü kaçırmıştık. | Open Subtitles | لقد استغرقت وقتا طويلا جدا فى المرحاض حتى فاتتنا جميعا الحافله |