| Sonsuza kadar dayanamayız, Kup, ama onlara kabarık bir tamir faturası ödetebiliriz ! | Open Subtitles | لا يمكن ان نصمد للابد كب ولكن يمكن ان نجعل فاتورة التصليح عاليه |
| Boğazına ok saplandığı an filmleri bana komik geliyor, sonra bir de ne göreyim, oka doğalgaz faturası bağlı. | Open Subtitles | فأنا أجد أفلامه مُضحكة كما يُضحكك لو اخترق سهمٌ رقبتك ثم تكتشف فيما بعد بأن فاتورة الغاز معلقةٌ به. |
| fatura evinden 1,6 kilometre uzaktaki bir silah dükkanına ait. | Open Subtitles | فاتورة البيع تعود إلى متجر على بعد ميل من منزله |
| Bu suyunuzun fatura sebebiyle... 10 gün içinde kesileceğini hatırlatıyor. | Open Subtitles | . ممّا يذكرني . فاتورة الماء ستصدر بعد عشرة أيّام |
| Madem boşa harcayacak paran var elektrik faturasını ödemeye ne dersin? | Open Subtitles | إذا كان معك مالاً كافياً، فلما لا تدفع ثمن فاتورة الكهرباء؟ |
| Buna nasıl son vereceğini biliyorum baba. Telefon faturasını ödeme. | Open Subtitles | أعرف كيف نوقفه أبي عندما تأتي فاتورة الهاتف لا تدفعها. |
| - Çekmecede hala faturası duruyor. - Aç ve kontrol et. | Open Subtitles | و توجد فاتورة له فى الدرج المجاور لك افتحه و تفحص |
| Bu ayın telefon faturası parasıyla geçen ayın elektrik faturasının yarısını ödedim. | Open Subtitles | لقد أنفقت نقود فاتورة الهاتف لدفع النصف المتبقي من فاتورة الكهرباء السابقة |
| Şu an ABD elektrik faturası ödeme yardımı için yılda üç milyar doların üstünde harcıyor. | TED | حاليًا تنفق أمريكا أكثر من ثلاثة مليارات كل عام على مساعدات دفع فاتورة الطاقة. |
| Çok güzeller: elektrik faturası yok, bakım yok. | TED | إنها جميلة جدًا، لا فاتورة كهرباء، ولا صيانة. |
| İlk faturamızı daha yollamadılar, fatura kesme işini halletmemiz lazım. | Open Subtitles | لم يرسلوا اول فاتورة لنا ونحتاج ان نتدبر امر الفواتير |
| Oh. Bir kaç güne fatura gelir. Çabuk öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | سوف تستلمين فاتورة بعد بضعة أيّام، سأقدّر لكِ الدفع العاجل. |
| Peki, ne zaman bir arı size gerçekten bir fatura kesti? | TED | لكن في الوقع متى ارسلت النحلة فاتورة لكم؟ |
| Bir keresinde babası parayı denkleştiremeyince onun yerine otel faturasını ödemişti. | Open Subtitles | دفع فاتورة فندق والده ذات مرة لأن والده لم يستطع تحملّها. |
| Bugün param yok ama yakında hastane faturasını ödeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لدّي المال اليوم لكن سوف أدفع لكِ فاتورة المستشفى قريباً |
| Filmin nakil faturasını her zaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
| Bu saçma konuşmalar için de benim uzak mesafe faturamı şişirme. Doğru, tamam. | Open Subtitles | و توقف عن الأتصال بي من تلك المسافة البعيدة فاتورة الهاتف ستكون مرتفعة |
| Olympia Araştırma'dan gelen faturanı gördüm. Yine mi özel dedektifler? Bir şey bulduğumuzu sandım. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك استلمت فاتورة من مكتب التحقيقات، المَزيد من المُخبرين السريين؟ |
| Sana ne almamı istediğni söyledğimde bir faturayı ödeyebilirsin demiştin. | Open Subtitles | عندما سألتك عمّاذا ترغب في عيد الأب أجبتني بأن أساعدك في دفع فاتورة |
| Elimdeki hesap 9.53 dolarlık. Ama 9.53'üm yok! | Open Subtitles | معي هنا فاتورة ب 9.53 دولار وما ليس معي هو ال 9.53 دولار نفسها |
| Kocaman bir kredi kartı faturam var. | Open Subtitles | حصلت فقط على فاتورة ضخمة من بطاقة الإئتمان |
| bunun hemen ardından zaten fakirleşmiş olan halkın su faturaları patladı. | Open Subtitles | ماإن حدث هذا, فاتورة الماء للسكّان المحليّين الفقراء أصلا إرتفعت كالصاروخ. |
| Evet ama ankesörlü telefonun yanında durdu ve telefon faturasında görünmesini istemediği iki arama yaptı. | Open Subtitles | أجل، لكنها توقفت عند هاتف عمومي وأجرت مكالمتين، لا تريد ظهورهما في فاتورة الهاتف خاصتها |
| Seçim bölgende insanların elektrik faturalarını üçe katlayan adam olduğunu düşünmelerine ne diyorsun? | Open Subtitles | أترغب أن يعتقد السكان في مقاطعتك بأنك المسؤول عن زيادة مبلغ فاتورة الكهرباء لـ 3 أضعاف؟ |
| Sonunda, bütün kredi kartlarımı alıp hesabı da bana bırakmıştı tabii. | Open Subtitles | بالطبع ، لقد تركتني مع فاتورة ، سحبت كل بطاقات إئتمانيّ. |
| Ya büyük bir bahşiş bırakıyorum ya da kuru temizleme fişi. | Open Subtitles | أنا اما اترك بقشيش كبير جداً أو فاتورة الغسيل الجاف |
| Bulduğum en yeni makbuz altı ay öncesine aitti, Eylül ayına. | Open Subtitles | أقرب فاتورة وجدتها بتاريخ سبتمبر قبل 6 أشهر |
| 12 yılda tek bir banknot bile çaldırmadım. | Open Subtitles | لكن ، لا أحد يمكنه أن يلمسنا في الطائرة لم أفقد فاتورة خلال 12 سنة لا تجلب لي النحس الآن |