"فات الأوان بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

• için çok geç
• için artık çok geç

Lütfen, zaten Amy için çok geç ama başkaları için olmayabilir.
لقد فات الأوان بالنسبة لإيمي مسبقاً ولكن و لكن ربما لم يفت الأوان بالنسبة لشخص أخر

Belki benim için çok geç...
ربما فات الأوان بالنسبة إليّ، ربما لن أنال فرصة ثانية.

Hâlâ kendini kurtarabilirsin. Benim için çok geç ama sen kendini kurtarabilirsin.
بإمكانك إنقاذ نفسك، لقد فات الأوان بالنسبة لي، لكن مازال بإمكانك إنقاذ نفسك

Artık benim için çok geç. Çıkmaz yoldayım.
لقد فات الأوان بالنسبة لي , لقد أُغلِق على مساري

Onlar için artık çok geç, ama milyonlarca diğerleri için henüz geç değil.
فات الأوان بالنسبة لهم، لكنه لم يفت بالنسبة لملايين آخرين.

Babam gibi davranman için çok geç.
لقد فات الأوان بالنسبة لك بأن تدعي أنك والدي

Anlamıyorsun, değil mi? Senin için çok geç.
أنت لا تفهم، لقد فات الأوان بالنسبة إليك

Çünkü bizim için çok geç ama kızımı kendinden nefret edeceği bir hâle çevirmene izin vermeyeceğim.
لأنّه فات الأوان بالنسبة لنا، ولكنّي لن أسمح لكِ بأخذ ابنتي وتحويلها إلى نسخة من نفسها ستبغضها

Bir şey yapabilmemiz için çok geç.
لقد فات الأوان بالنسبة لنا لفعل اي شيء حيال ذلك

Eğer yakında gelmezse başarılı bir şekilde çiftleşmeleri için çok geç olabilir.
إذا لم تظهر عاجلاً، يمكن أن يكون قد فات الأوان بالنسبة لهم للتناسل بنجاح.

Onun için çok geç. Yapabileceğim bir şey yok.
لقد فات الأوان بالنسبة لها لا يمكنني فعل أي شيء

Artık benim için çok geç oğlum.
لقد فات الأوان بالنسبة لي يابني.

- Onun için çok geç diyor. - Oh, bak!
تقول أنه فات الأوان بالنسبة له

Benim için çok geç! Siz kendinizi kurtarın. Pekala!
فات الأوان بالنسبة إلي لكن أنفذوا أنفسكم!

Bizden geçti artık ama, diğer kardeşlerimiz için çok geç değil.
ربما فات الأوان بالنسبة إلينا, لكن لأولئك الأعضاء... فَلم يفت الأوان بالنسبة إليهم

İşaretlendim. Artık benim için çok geç.
أنا موسوم، و قد فات الأوان بالنسبة لي

Hayal ettiğim büyülü geceyi yaşamamız için çok geç fakat yaşayabileceklerimizden bir hatıra kalması için çok geç değil.
لقد فات الأوان بالنسبة لنا ان نحظى بالليلة السحرية التي كنت أملها لكن لم يفت الأاوان لنا لنحظى بلحظتنا لما كان يمكن أن يكون

Artık senin için çok geç Yugi.
لقد فات الأوان بالنسبة لك

Benim için çok geç.
فقد فات الأوان بالنسبة لي.

Onu sana öğretiyordum, benim için artık çok geç.
كنت اعلمكِ هذا الأمر فات الأوان بالنسبة لي