| Oğlumu aramana şaşırdım. | Open Subtitles | و قد فاجأني أن أكتشف انكم كنتم تبحثون عن إبني |
| Bu yüzden dosyanı gördüğümde şaşırdım. Merak ediyordum. | Open Subtitles | الان عرفت لما الملف,لقد فاجأني عندما تقابلنا |
| Ama daha büyük sürpriz senin babana karşı gelmemen oldu. | Open Subtitles | لكن هل تعرفين ما الذي فاجأني أكثر ؟ أنك لا تستطيعين مواجهة أبيك |
| Bir adam bana böyle bir sürpriz yapsa kesinlikle havalara uçardım. | Open Subtitles | لو أن شخصاً فاجأني وأنا بالعمل بهذه الطريقة سأود تماماً لو أننا غادرنا بعيداً |
| Öyle görünüyor ki, cici doktorumuz tipik davranış kalıbından saparak beni bir hayli şaşırttı. | Open Subtitles | ويبدو أن الطبيب الجيد الذي فاجأني ، الخروج عن النمط السلوكي له نموذجي. |
| Sanırım onları en çok bu şaşırttı. Kesinlikle beni de şaşırttı. | Open Subtitles | أظن أن هذا أكثر ما فاجأهم لقد فاجأني بالتأكيد |
| Ve beni asıl şaşırtan da, bulduğum yaralı insanlardı. | TED | وما فاجأني حقًا هو أنني وجدت أشخاصً مصابين. |
| Şimdi tadını çıkar, çünkü sonuncu değil. Bu kadar kan çıkmasına şaşırdım. | Open Subtitles | نعم، حسناً، استمتعو بهذا الآن لأنه لن يدوم هناك الكثير من الدم وهذا قد فاجأني |
| Senden haber aldığıma şaşırdım, özellikle de mahkemenin başlayacağı zamanda. | Open Subtitles | فاجأني اتصالكِ، خصوصاً وأن المحاكمة على وشك البدء |
| Tahmin edeceğin üzere çok çok şaşırdım. | Open Subtitles | لقد فاجأني حقاً كما لك أن تتخيل |
| Gerçekten acayip şaşırdım. | Open Subtitles | هذا فاجأني كثيرآ حقآ لدرجة الموت |
| Hala burada olduğunu söylediler. şaşırdım. | Open Subtitles | قالوا لي أنكِ لا تزالين هنا فاجأني ذلك. |
| İnsanların beni durdurmak adına hiç bir şey söylememesi çok sürpriz oldu. | Open Subtitles | لقد فاجأني حقا بأنه لا أحد قال أي شيء ليوقفني. |
| Onuncu yaş günümde, babam sabahın beşinde sürpriz yaparak beni uçuş alanına götürmüştü. | Open Subtitles | في عيد ميلادي العاشر، فاجأني ابي في الخامسه صباحاً وأخذني لمهبط الطائرات |
| Nathan bu piyanoyu doğum günümde sürpriz yaptı. | Open Subtitles | لقد فاجأني بهذا البيانو في يوم ميلادي |
| Tabiri caizse, küvet beni şaşırttı. | Open Subtitles | لقد فاجأني في حوض الاستحمام، إذا جاز التعبير. |
| çevresel faktörlerin insan akciğerinin sağlığı üzerindeki etkilerini ölçen herhangi bir matematiksel modelin --çok önemli olmasına rağmen-- bugüne kadar oluşturulmamış olması beni şaşırttı. | TED | و قد فاجأني عدم وجود أي نموذج حالياً يحدد مقدار أثر العوامل البيئية ,على صحة رئة الإنسان .لأن هذه العلاقة تبدو مهمّة جداً |
| Evet, şey, beni de şaşırttı, ama ölmüştür, haydi gidelim. | Open Subtitles | لقد فاجأني أيضاً لكنه مات لذا هيا بنا |
| Beni şaşırtan şey çok ucuz kolanya sürmesi. | Open Subtitles | غني جداً من القسم الشرقي و هذا نوعاً ما فاجأني لأنه كان يضع كولونيا رخيصة جداً |
| Beni şaşırtan, hükümetin tesisinin planlarını istemendi. | Open Subtitles | الذي فاجأني تريد المخطّطات إلى الحكومة وسيلة خزن. |
| ve son gelişimde senin gibi bir sürprizi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع تذكر آخر مرة فاجأني فيها أحدهم مثلكِ. |
| söylemek kesinlikle doğru değil ancak en önemli şey olmaması da beni şaşırtmıştı.. | TED | إن هذا ليس حاسم تماما، هذا لا يعني ان الفكرة ليست مهمة، لكن ما فاجأني حقا ان الفكرة لم تكن أهم عامل مؤثر. |
| Ama beni hazırlıksız yakaladı. Ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | ولكنه فاجأني ولم أعرف كيفية التصرف |