"فتشت" - Translation from Arabic to Turkish

• aradım
• aradı
• baktım
• kontrol
• aradınız
• araştırdım
• karıştırdın
• karıştırdım
• baktın
• aradın
• inceledim
• aradık
• taradım

Kimlik için cesedini aradım ve küçük oğlu ve gülen karısıyla beraber çekilmiş bir fotoğrafını buldum.
فتشت جثته بحثاً عن هوية ووجدت صورة له مع صبي صغير وزوجته ضاحكةً

Kiler dışında bu evdeki her odayı aradım. Demek akıntıya kürek çekmeliyim.
‫فتشت كل غرف هذا المنزل ما عدا القبو ‫لذا يجب أن أتجنب موجة المد

Yetkililer, iki saati aşkın bir süre Delta 1989'u aradı ve yolcular tek tek sorgulandı.
فتشت السلطات دلتا 1989 لأكثر من ساعتين و أستجوب المسافرين بشكل منفرد

Yemin ederim buradaki her şeye baktım... ..ve koku buzdolabından gelmiyor.
أقسم اني فتشت كل الاشياء هنا والرائحة الكريهة ليست من الثلاجة

Pencereyi 10 kez filen kontrol ettim ama yay filen bulamadım.
لقد فتشت هذه النافذة عشرات المرات ولم أجد بها زنبرك أبداً.

Bu serserinin üstünde bubi tuzağı aradınız mı?
دعني اسأل عن شيئ اخر ، هل فتشت هذا الاحمق

Bütün tıbbi geçmişini araştırdım.
لقد فتشت في جميع تاريخها الطبي

Eşyalarımı mı karıştırdın, karımın eşyalarını mı?
هل فتشت أغراضي؟ ممتلكات زوجتي؟

Sadece bu var. Duştayken elbiselerini karıştırdım.
لا أعلم هذا فقط لقد فتشت ملابسه بينما كان يستحم

Düşünebildiğim her... - ...özel yeri tek tek aradım. - Nereye gittiğini size söylemedi mi?
فتشت في كلّ مكان منعزل قدّ أفكر به

Binayı aradım.
لقد فتشت المبنى لا يوجد أحد هنا

Ben binayı aradım, kimse kalmamış.
لقد فتشت المبنى لا يوجد أحد هنا

Şunu bilmelisin, büronu aradım.
أعتقد أنه عليك معرفة أننى فتشت مكانك

Her gece aradım ama asla bulamadım.
ليلة بعد اخرى فتشت المكتب لكنها لم تظهر

HPD evlerini aradı ve ilaç dolabında bilin bakalım ne buldu?
الشرطة فتشت منازلهم وماذا يجدونَ في كل خزانةِ أدوية؟

Polis dükkânı didik didik aradı ama para basmayla ilgili tek kanıt bulamadı.
حسنا, شرطة هاواي ذهبت الى محل الكتب فتشت المكان بالكامل, لم تجد شيئا حول تزوير المال

Evet. 4 gündür hareketsizdi. Orada bir yerde olmalıydı ama her yere baktım.
لم تتحرك خلال الأيام الأربعة الماضية لابد أنه هناك لكني فتشت كل مكان

Tanrım, yirmi tane bavula baktım. Bir tane bile bulamadım. Garip, değil mi?
‫فتشت 20 حقيبة ولم أجد واحدة ‫من الغريب ألّا يحمل الجميع فرشاة

Zaten dolabını çoktan kontrol ettim. Ayakkabılarından hiçbiri izlerle uyuşmuyor.
لقد فتشت خزانته بالفعل لم تقابل هذه الأثار أي من أحذيته

O gece, soruşturmanız sırasında zanlının aracını aradınız mı?
في سياق تحقيقك في تلك الليلة هل فتشت سيارة المشتبه به ؟

Sen gelmeyince, Hort Kasabasının her yerini araştırdım.
"عندما لم تحضر، فتشت "مدينة هورت

Hastanede çantamı mı karıştırdın?
في المستشفى هل فتشت في حقيبتي ؟

Ceplerini karıştırdım, bulduğum anahtarın seninki sandım bir tornavida bulup, kapıyı zorladım.
لذا فتشت جيوبه .. و وجدت مفتاحكِ أخذته وأحضرت مفك وأتلفت قفل الباب

-Marcello, odasına da baktın mı?
هل فتشت في غرفته

Ne aradın ne sordun. Seni bulmak için dünyanın altını üstüne getirdim
لم تتصلي بي مرة فتشت عنكِ في كل مكان

Türk garnizonuna gidip atları inceledim ve bu aygırın acilen götürülmesi gerektiğini söyledim.
ذهبت مباشرة إلى الحامية التركية، أنا فتشت الخيول وكان هذا هنا الفحل إلى إزالتها فورا.

Abi kızı arkadaşlarının evinde aradık ama hiçbiryerde bulamadık.
أخى . لقد فتشت كل منازل أصدقائها لم أجدها فى أى مكان

Arkadaşlık sitelerini kişisel logaritmamı kullanarak taradım.
لقد فتشت مواقع المواعدة ، بإستخدام لوغاريتماتي الخاصة