| Ve böylece bunlar moleküler kendiliğinden montajın insan ölçeğinde nasıl çalıştığını anlamak için sezgisel modeller oldular. | TED | إذن فتلك أصبحت نماذج بديهيّة لفهم كيفيّة عمل التجميع الذاتيّ الخلويّ في جسم الإنسان. |
| İşte bunlar matematiğin aşk ve ilişkilerde size nasıl yardım edebileceğini gösteren 3 ana tavsiyem. | TED | إذن، فتلك نصائحي الثلاثة المفضلة لكيف يمكن للرياضيات أن يساعدك على إيجاد الحب والعلاقات الحميمية. |
| Karşındaki istemiyorsa, bu onun sorunu. | Open Subtitles | و إذا كان الأمر أن الشخص الآخر لا يريد القيانم بهذا فتلك هي مشكلته |
| Sizin sahte evraklarınız ilgimi çekmiyor. Bu Rusların sorunu. | Open Subtitles | لا أهتم بوثائقك المزورة فتلك قضية روسية |
| Bilgisayar ile kendini kaldırmış. bu onun işi. | Open Subtitles | حسناً, لقد مسح نفسهُ بالحاسوب فتلك موهبتهُ |
| Şayet geminiz burada kaza geçirirse, bu sizin evreninizin sonu demektir. | Open Subtitles | اذا تحطمت سفينتك في هذا المكان فتلك ستكون نهاية الكون بالنسبة لك |
| Morgda olduysa yaşanmamış demektir. | Open Subtitles | بلحظة مميزة البارحة في المشرحة ،إن حصل ذلك في المشرحة فتلك لم تكن لحظة مميزة |
| Ama güpegündüz doğanlar için, hikaye biraz daha farklı. | Open Subtitles | وَ لكن إن خرجت في وضح النهار، فتلك قصة أخرى |
| bunlar ise kaya kayıtlarında bırakılan sinyaller. | TED | لذا ، فتلك هي العلامات التي تتركها على سجل الصخور. |
| İşte bunlar benim davranışsal belirteçler dediklerim bunlar. | TED | إذن, فتلك كانت ما أدعوه بمؤشرات السلوك. |
| Tamam, bunlar bizi bir sonuca götüren dört süper güç. Oyuncular süper güçlendirilmiş umutlu bireylerdir. | TED | حسنا، فتلك أربع قوى خارقة لتشكل لاعبين متفائلين ومتحمسين |
| Ve daha teknik temalar, örneğin mimarlık, gereçler ve oldukça garip olarak erkekler, bunlar konuşmak için seçilebilecek iyi konulardan değiller. | TED | والمواضيع الأكثر تقنية، مثل الهندسة المعمارية، المواد و ، وبكل غرابة، الرجال، فتلك ليس موضوعات جيدة للحديث عنها. |
| 3 ay içinde çalışmazsa, bu onun sorunu. | Open Subtitles | ،إن لم ينجح خلال 3 أشهر فتلك مشكلته |
| O zaman o onların sorunu, çünkü sen mükemmel birisin. | Open Subtitles | حسنا اذن.. فتلك مشكلتهم لأنك شخص متكامل |
| Bu işlem sırasında ölürse, bu onun problemi. | Open Subtitles | إذا مات خلال العملية فتلك مشكلته |
| Eğer haklıysan sağlam yeteneğin var demektir. | Open Subtitles | إن كنتِ مُحقة، فتلك موهبة رائعة. |
| Bunu göremiyorsanız, bir sorun var demektir. | Open Subtitles | إذا لم تستطع رؤية ذلك فتلك مشكلة |
| Dur, dur. Neden? Çünkü orada ada filan yok, sadece bir avuç hikaye. | Open Subtitles | لأنه لا وجود لجزيره، ثمة حكايات فحسب فتلك مقبرة للسفن |