| Belki de anlaşmaları gereği, iyi niyet göstergesi olarak Dallas, Safar'a kızlarından birini vermiştir. | Open Subtitles | ربما كلاهما. ربما, جزء من صفقتهم,, أن "دالس" يعرض لـ"صفر" ليله مع احتى فتياته, |
| Ben onun özel kızlarından biriydim. | Open Subtitles | أنا واحدة من فتياته المميزات |
| Çünkü ben de kızlarından biriyim. | Open Subtitles | لأنني واحدة من فتياته |
| Joanna, bir şey yok, bir şey yok. Sakin ol. Bu caninin kızları. | Open Subtitles | استدر إنهم فتياته اسئليها لو تتعرف على هذه السكينة تقول أنها نفس السكينة |
| Uyuşturucuyu, kızları ve rock'n'roll'u severdi. | Open Subtitles | كان يحب مخدراته .. كان يحب فتياته كان يحب الروك آند رول |
| Ekibi, kızlarını pezevenklerin fahişeleri çalıştırdığı gibi çalıştırır. | Open Subtitles | طاقم " روي " يدير فتياته مثل قواد وعواهر |
| Lord Frey kızlarından biriyle evlenmek için ettiğiniz kutsal... yemini bozduğunuz için ondan resmen özür dilemenizi istiyor. | Open Subtitles | اللورد (فراي) يطلب إعتذاراً رسمياً لعدم وفاءك بقسمك المقدس للزواج باحدى فتياته |
| Lord Frey kızlarından biriyle evlenmek için ettiğiniz kutsal... yemini bozduğunuz için ondan resmen özür dilemenizi istiyor. | Open Subtitles | اللورد (فراي) يطلب إعتذاراً رسمياً لعدم وفاءك بقسمك المقدس للزواج باحدى فتياته |
| Nero, kızlarından birinin öldürdüğü gerekçesiyle tutuklandı. | Open Subtitles | "نيرو " أعتقل بمقتل أحد فتياته |
| - Padilla dün kızlarından birini... - ...öldürdüğü gerekçesiyle tutuklandı. | Open Subtitles | باديا " أعتقل بالأمس لقتل أحد فتياته " |
| kızlarından birinin burada işler karıştığını söylediğimde yaşlı Dunn ne diyecek merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل ماذا سيقول (دون) العجوز حين أخبره بأن واحدة من فتياته هنا تحاول افتعال مشاكل. |
| Nero kızlarından hiçbirine zarar vermez. | Open Subtitles | "نيرو " لا يؤذي فتياته |
| Nero'nun kızlarından biri mi? | Open Subtitles | أحد فتياته ؟ |
| kızları, onlara küçük kızkardeşlerinin gözü önünde tecavüz ederek cezalandırıyordu. | Open Subtitles | اعتاد على عقاب فتياته بأغتصابهن امام اخواتهن الصغار |
| Amazon kızları da etli butlu olurlar. | Open Subtitles | وهذا المجتمع يريد من كل فتياته أن يكنّ قويات |
| kızları rehablitasyon kliniklerine işe alıyor. | Open Subtitles | انه يجند فتياته ، عن طريق العمل فى عيادات ريهاب |
| Bir de, biliyorsun, Tony slav kızlarını çalıştırıyor. | Open Subtitles | تعلم أن " توني " يجعل فتياته في الجوار |
| Oliver kesinlikle kızlarını giydirmesini biliyor. | Open Subtitles | (أوليفر) طبعًا يحبّ أن يكسو فتياته بأميز الحِلل. |