| Patlama, sen kara ışıklı havaya uçurdu zaman, bu başka bir yerde bizi çaldı olmalıdır. | Open Subtitles | الإنفجار ، عندما فجّرت المرشد المظلم فلابد أن حبسنا في هذا المكان الآخر |
| Ama Vicki temas kurabildi. Arabamı havaya uçurdu yahu. | Open Subtitles | -فيكي) وسعها التفاعل، لقد فجّرت سيّارتي) |
| Şu kameraları getirin ve sadece başını uçurdu çalıştırmak kameralar, Ç çalışmasını Return (Patty) istihdamı Dönüş | Open Subtitles | أعيدوا تشغيل تلك الكاميرات وإلا فجّرت رأسه أعيدي تشغيل الكاميرات يا (باتي) أعيدي تشغيلهم |
| Bilirsin, arabamı havaya uçurdun. Kimse burada olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | تعرف، أنك فجّرت شاحنتي |
| Sokağın yarısını havaya uçurdun. | Open Subtitles | لقد فجّرت نصف بناية |
| Düşünüyordum da, arabanı patlattığında benimkini de patlattın. | Open Subtitles | عندما فجرت سيارتك هناك هل فجّرت سيارتي أيضاً؟ نعم |
| Yani onların kafalarını mı patlattın? | Open Subtitles | أنت فجّرت رؤوسهم؟ |
| Kız kardeşi bir otelde kendini havaya uçurdu. | Open Subtitles | شقيقته فجّرت نفسها في فندق |
| Aklımı uçurdu. | Open Subtitles | فجّرت عقلي |
| - Kamyonu sen mi havaya uçurdun? | Open Subtitles | -هل فجّرت تلك الشاحنة ؟ |
| Bir sürü gezegeni havaya uçurdun, Rodney. | Open Subtitles | فجّرت كواكب بأكملها يا (رودني) |