| Durumu bu kadar uzun süre göz ardı etmeye zorlanmamızdan gurur duymuyoruz. | Open Subtitles | فى الواقع ، نحن لسنا فخورين بأننا تجاهلنا هذا الموقف لمده طويله |
| - Bir aylığına! - Denediği için onunla gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | ــ لمدّة شهر ــ ونحن جداً فخورين به لأنه حاول |
| Almanlar da tekrardan ülkeleri ile gurur duyamazlarsa, diğer ülkeler gibi. | Open Subtitles | اذ كان الالمان لايمكن ان يكونو فخورين بدولتهم ,مثلهم مثل غيرهم |
| Herkesin ne kadar güçlü ve gururlu olduğunu ifade eden bir anlaşma. | Open Subtitles | ألمعاهدة التي تقول كم هو مهم لكل الرجال أن يكونوا فخورين وأقوياء |
| - Bizi gururlandır evlat. - Hızlı kadınlardan uzak dur. Kes şunu. | Open Subtitles | ـ اجعلنا فخورين بني ـ ابتعد عن النساء السريعات اوقف هذا هيا |
| Kardeşlerim, yapmak üzere olduğumuz işten ne kadar gurur duyduğumuzu biliyorum. | Open Subtitles | اخوتي، انا اعلم جيداً كيف انكم فخورين بالذي سوف نقوم به |
| Ama ne olursa olsun onların artık benimle gurur duyduklarını biliyorum. | Open Subtitles | لكن مهما يحدث، أعرف أنهما سيكونان فخورين بي من الآن فصاعداً. |
| Ama umarım siz de arkadaşınızla benim kadar gurur duyarsınız. | Open Subtitles | ولكني آمل أن تكونوا فخورين بصديقتكم كما أنا فخور بها. |
| İkizler birbirlerinden farklı kişilere oy verdikleri için gurur duyuyorlardı. | Open Subtitles | التوأمين كانا فخورين بأنّ كلٍ منهما قد صوّت لشخصٍ مختلف |
| Açikçasi pek gurur duymadigimiz biraz karmasik ve pis bir geçmisimiz var. | Open Subtitles | الحقيقة هي, ان لدينا تاريخ مشترك معقد وفوضوي, ونحن لسنا فخورين بذلك |
| Mutlu oldukları için mi alkışlıyorlar, yoksa yaptıklarından gurur duydukları için mi? | Open Subtitles | هل يقومون بالتصفيق لأنهم سعداء أن ذلك انتهى أو أنهم فخورين بأداءه? |
| Bence Asyalı ebeveynler gurur duyduklarını söyletecek duygusal kapasiteye sahip değiller. | Open Subtitles | أشعر أن الآباء الأسيويين، ليس لديهم العاطفة الكافية لقول أنهم فخورين |
| Ve bilmeni isterim ki, seninle hiç bu kadar gurur duymamıştık. | Open Subtitles | وأريدك أن تعلم أننا لم نكن فخورين بك جداً مثل الأن |
| Bu büyük beyin yada her ne ise; kendimizle oldukça gurur duyuyoruz. | TED | ان هذا الدماغ الكبير .. او نحوه .. هو ما يجعلنا فخورين بأنفسنا .. |
| Ve işte şimdi bu hareketle gurur duymamız için bir fırsatımız var. | TED | واليوم لدينا فرصة .. لكي نكون فخورين بهذه الحركة .. |
| Daha gururlu ve kendimizin farkında çünkü sunduğumuz şey bizim doğru ve asıl benliğimizdir. | TED | نصير فخورين وأكثر معرفة بأنفسنا لأننا نُظهر صورتنا الحقيقية والأصيلة. |
| Mezarlıklar çok genç ve gururlu delikanlılarla dolu. | Open Subtitles | إن المقابر مليئة بفتية كانوا صغيرين و فخورين |
| Güzel bir hayat yaşa genç adam. Hepimizi gururlandır. | Open Subtitles | احظى بحياة جيدة ايها الشاب اجعلنا فخورين بك |
| - Gerçekten gurur duydum.Gülümseyin. gururluyuz.Şovumuzu yapalım. | Open Subtitles | أنا فخور حقاً, ابتسموا نحن فخورين سنقدم عرضنا |
| Sizleri... bütün bu tarihi gururlandırmak zorundayız. | Open Subtitles | لابد أن هذا التاريخ الحافل يجعلكم فخورين |
| Bir kez daha İnsanların yanında savaşmaktan onur duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن فخورين بأن نحارب بجانب البشر مره أخرى |
| Yüz kişiden doksan dokuzu buna gururla evet derdi. | Open Subtitles | تسعة وتسعون من مائة سيكونون فخورين بقبولك |
| Ve sanki ilk o anki ruh gibi profesyonelliğin merhameti, bundan oldukça iftihar ediyorlar ki, bir şeyler içmeye karar veriyor. | TED | وكما في هذه الحالات من روح الاحترافية العظيمة، كانا فخورين بهذا، لذا قررا احتساء الشراب. |
| gururlular. Papua Yeni Gine'nin dağlıklarında yaşıyorlar. | TED | فخورين بانفسهم. يقطنون تلال بابو الجديدة في غينيا. |