"فرحاً" - Translation from Arabic to Turkish

• neşeli
• heyecanlı
• neşeyle
• sevinçten
• heyecandan

Evet, bilirsin ya, biraz daha mutlu, neşeli, cıvıl cıvıl?
نعم , انت تعلم اسعد , ألمع , واكثر فرحاً

Hâlâ beni yakaladığın zamanki neşeli çığlıkların kulaklarımda.
مازلتُ أسمعكِ تضحكين وتصرخين فرحاً في كلّ مرة تمسكينني فيها.

Bugün için daha heyecanlı olacağımı düşünmüştüm.
إعتقدت بأنني سأكون فرحاً بخصوص اليوم

Dans hakkında baya heyecanlı gözüküyorsun.
تبدو فرحاً بالحفل

Neden insanların çılgın olduğu düşünülür eğer neşeyle bağırıyorlarsa?
لماذا نعتقد أن الناس مجانين إذا صرخوا فرحاً ؟

En basit açıklama, sevinçten dans ettikleri.
الجواب البسيط هو أنهم يرقصون فرحاً

Bu alandaki eksikliğimi babam duysa heyecandan bayılırdı.
والدي سيجن فرحاً لرؤيته عدم خبرتي في هذا المجال ماذا عن اللعق؟

Haley'nin Jack'e olan sevgisi hem neşeli hem şiddetliydi.
حب (هايلي لـ (جاك) كان فرحاً وشرساً

- Fazla neşeli gözüküyor.
-يبدو فرحاً جداً الآن .

Mangal konusunda, baya heyecanlı görünüyorsun.
تبدو فرحاً جداً بخصوص شواية.

Ama oynarsın değil mi? Sanırım Mark oynayacak birini bulduğu için çok heyecanlı.
اعتقد ان (مارك) فرحاً جداً بأنه وجد شخصاً يلعب معه

Koşar gibi ve neşeyle dans eder gibi
أشعر برغبتي في الركض والرقص فرحاً

"Gümüş gibi parıldayan balık neşeyle gülüp oynuyormuş"
السمكة لمعت باللون الفضي ورقصت فرحاً

sevinçten zıplamaya şimdi başlasan iyi olur.
لذا استعد للقفز فرحاً

- Annem sevinçten deli olacak. - Afiyet olsun.
أوووه, ستطير أمي فرحاً للقمر

İçimden bir his diyor ki, evlenme teklif ettiğim zaman heyecandan ölecek.
سوف تموت فرحاً عندما أتقدم إليها

Emlakçıyı aradığım zaman bana evin hâlâ müsait olduğunu söyledi heyecandan oturduğum yerden sıçradım.
عندما أتصلتُ بسمسار العقارات وقال بأن المنزل مازال متوفراً للبيع... كدتُ أقفز من الكرسي، فرحاً

heyecandan küçük dilimi yutacağım.
مسرورة؟ أنا ارتعد فرحاً