| Mümkün olan en pratik şekilde hapishaneden mi kaçtın yani? | Open Subtitles | وهل فررت من السجن للتو بأبرع ما لديك من طرق؟ |
| Peki gerçekte ne oldu kaçkının tekiyle yattın, gerçek adını vermedin ve onunla hiç konuşmadan kaçtın. | Open Subtitles | إذاً الذي حدث حقيقة ،هو أنك مارست معها الجنس ،وأعطيتها إسمــا مزيفـا ثم فررت من دون التحدث معها إطلاقـا. |
| Yani, bu otelden çılgın bir... kadının arabasıyla kaçtın, ve ince zekanla caziben dışında... yanında bu enfes süet paltodan başka bir şey yok. | Open Subtitles | فررت من الفندق بسيارة المرأة المخبولة ولا تملك إلّا ذكاءك وسحرك وهذا المعطف البالي؟ |
| Dışarı kaçtım. O şey kıçımın ucundaydı. | Open Subtitles | فررت من الفتحة هذه الاشياء كانت تعض فى مؤخرتى |
| Hücremden kaçtım ve geminin yol gösterme sistemini bozdum. | Open Subtitles | فررت من زنزانتي وقمت بتدمير نظام التحكم لسفينة النقل |
| Ve sen de Layla'nın yaşayıp yaşadığına bile bakmadan tabanları yağladın mı? | Open Subtitles | اذن انت فررت من المكان من دون ان تعلم اذا كانت (ليلى) حية ام ميتة؟ |
| Ben de tabanları yağladın sanıyordum. | Open Subtitles | خلت أنك فررت من الخوف |
| - Neden yemekten kaçtın? | Open Subtitles | -ليلا"، لماذا فررت من العشاء؟" |
| Bu yüzden birliğinden kaçtın. | Open Subtitles | لهذا فررت من وحدتك |
| Hastaneden kaçtın. | Open Subtitles | لقد فررت من المستشفى |
| Hey, Dennis. kaçtın mı? - Şartlı tahliye. | Open Subtitles | دينيس" هل فررت من السجن؟ |
| Bir otoparktayım, araba arıyorum. FBI'dan kaçtım. Evet, duydum. | Open Subtitles | إنني في موقف السيارات أبحث عن سيارة لقد فررت من وكالة المباحث الفيدرالية |
| Fakat annemin dönem dönem geçirdiği cinnetler sırasında beni günah keçisi yapıp hem duygusal hem de fiziki istismara maruz bırakmasıyla, kendi güvenliğim için kaçtım. | TED | ولكن عندما أصيبت أمي بالجنون لفترة من الوقت، وعندما اختارني هذا الجنون ككبش فداء رئيسي في صورة انتهاكات جسدية وعاطفية، فررت من أجل سلامتي. |
| Evet, gizli geçitten kaçtım. | Open Subtitles | نعم ، لقد فررت من ممر الطوارئ |