| Diş fırçası onun ağzına hiç girmedi. | Open Subtitles | فرشة الأسنان تلك ، لم تعرف طريقها إلى فمها مطلقا |
| O tuvaleti temizlemek için kullandığımız diş fırçası. | Open Subtitles | رون , تلك فرشة الأسنان التي نستخدمها لتنظيف المرحاض |
| Gelmiş geçmiş en büyük şeker kovası, ...bize diş fırçası veren yolun aşağısındaki dişçi dışında. | Open Subtitles | أكبر دلو حلوى على الإطلاق باستثناء طبيب الأسنان الذي في آخر الشارع أعطاكَ فرشة أسنان |
| Çin'de yapılmışım, tıpkı senin ve diş fırçan gibi. | Open Subtitles | واعتبر بأني مصنوعه في الصين مثلك ومثل فرشة أسناني |
| Ve diş fırçanı oynattığın her an omuz kasların ortaya çıktığı için de değil. | Open Subtitles | ولا لأ عضلات كتفك تتموج بكل مرة تحرك فيها فرشة أسنانك |
| Ben Koreli herifin birinin diş fırçasını aldım ve onunla sikimi kaşıdım. | Open Subtitles | أخذت فرشة اسنان رجل كوري وفركت بها جميع أنحاء قضيبي |
| Az önce, Sam Trent'in evinden aldığımız diş fırçasıyla tam eşleşme çıktı. | Open Subtitles | ولقد قارنتها بالحامض النووي من فرشة اسنان سام التي ارسلت من منزله |
| Diş fırçası, kıyafet, uyumanı sağlayacak sıkıcı kitaplar. | Open Subtitles | فرشة أسنان، ملابس، وبعض الكتب المملة لتساعدكَ على النوم. |
| Ben Chicago'dan döner dönmez bence bir sonraki randevumuz bir diş fırçası ve pijamalar içeriyor olabilir. | Open Subtitles | عندما أعود من شيكاغو موعدنا التالي سيشمل فرشة أسنان و بجامة نوم |
| Gitmişken bana da bir diş fırçası al. | Open Subtitles | و احضر لي فرشة اسنان بينما انت في الخارج. |
| Kendimi korumak için klozetin üstüne elektrikli diş fırçası ile çıktım ikisi bana dönmüştü. | Open Subtitles | كنت أتسلق على كرسي الحمام ومعي فقط فرشة أسنان كهربائية أدافع عن نفسي بها عندماظهرأثنانمنهمأيضاً. |
| Hep bir tane bulurum. Hiç diş fırçası satın alındığını duydunmu sen? | Open Subtitles | دوماً ما أجد واحده ألم تسمع مطلقاً عن "شراء فرشة أسنان"؟ |
| Kıçına bir saç fırçası falan sokarım işte. | Open Subtitles | كما تعلمين, اضع فرشة أسنان بمؤخرتك |
| Kendimi Katherine'in dokunduğu her şeyden temizliyorum. Diş fırçası, giysilerim, çarşaflarım. Elena, dur. | Open Subtitles | أتطهّر من كلّ شيء مسّته (كاثرين)، فرشة أسنان، ملابسي، أوراقي. |
| - Diş fırçan burada mı? - Evet. | Open Subtitles | لديكِ فرشة أسنانك ؟ |
| Burada diş fırçan var mı? | Open Subtitles | هل لديكما فرشة أسنان هنا؟ |
| Dişlerini fırçalaman gerek. Diş fırçanı getireceğim. | Open Subtitles | يجب عليك غسل أسنانك سأحُضر لك فرشة أسنان |
| Al yuvarlak fırçanı, parfümünü de al. | Open Subtitles | هاهي فرشة شعرك وهاهو مزلق قضيبك |
| Diş fırçasını kullandım. Umarım seninkiydi. | Open Subtitles | استخدمت فرشة الأسنان التي هنا، آمل بأنها لكِ. |
| Diş fırçasını aradık ama çöpleri yakıyorlarmış. | Open Subtitles | "كما تعلم، نبحث عن فرشة أسنان، لكنهم يحرقون قمامتهم" |
| Yani boya fırçasıyla mı öldürüldü? | Open Subtitles | اذا قتل بواسطة فرشة رسم |