"فرصة حقيقية" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerçek bir şans
        
    • gerçek bir fırsat
        
    • iyi bir fırsat
        
    • büyük bir fırsat
        
    • şansı var
        
    • için bir fırsat
        
    • gerçekten bir şansı
        
    Ona gerçek bir şans vermem lazımdır. Open Subtitles ربما أنا بحاجة لأعطاء هذا الزواج فرصة حقيقية
    Benim dışımda kimseye sakso çekmeyeceksen ikimiz adına gerçek bir şans verebilirim. Open Subtitles إذا كنت تنوين ان لا تمصّي لأحد غيري إذا سأود ان اعطي علاقتنا فرصة حقيقية
    Öyle büyük bir anlam için gerçek bir fırsat yoktu. TED لذلك لم يكن هنالك فرصة حقيقية ذات معنى كبير .
    DC cihazları ve bence ortada gerçek bir fırsat var, Chris. TED عمار: أجهزة دي سي، وهناك فرصة حقيقية هنا، يا كريس.
    Newcastle için iyi bir fırsat. Kim kullanacak? Open Subtitles إنها فرصة حقيقية لنيوكاسل و لكن من سيقوم بتنفذها
    - Evet. Yaşadığın duyguyu çok iyi anlıyorum. Önünde büyük bir fırsat var ve kaçırmak istemiyorsun. Open Subtitles صحيح , أنا أفهم هذا الشعور أنت ترى فرصة حقيقية وتريد فعلاً الحصول عليها
    Bana göre mahkumiyetini tersine döndürmede iyi bir şansı var. Open Subtitles أعتقد أنه حصل على فرصة حقيقية لإسقاط إدانته.
    gerçekten bir dünya inşaa etmek için bir fırsat vardır. tüm insanlara hizmetlerimizi ve ürünlerimizi götürebileceğimiz dünya ki insanlar orada kendileri için kararlar alabilsinler ve seçimler yapabilsinler. TED أنها فرصة حقيقية لبناء عالم حيث يمكننا توسيع الخدمات والمنتجات لكل البشرية، بحيث يستطيعون أخذ قرارات وخيارات لأنفسهم.
    Çünkü, senin gibi bir çocuğun gerçekten bir şansı olduğuna görmek zorunda olduğum bir dünyada yaşadığımıza inanmak istiyorum. Open Subtitles لأنني يجب أن أؤمن بعالم حيث يحصل به طفل مثلك على فرصة حقيقية
    Bugün duydu, bu gerçek bir şans. Open Subtitles لقد سمع اليوم من أنها فرصة حقيقية
    Onlara gerçek bir şans vermem gerek. Open Subtitles أريد أن أمنحهم فرصة حقيقية
    Bu adama gerçek bir şans ver. Open Subtitles امنحي لهذا الرجل فرصة حقيقية
    gerçek bir şans. Open Subtitles فرصة حقيقية
    Erkekler üzerinde araştırma yapıyorduk ama bu gerçek bir fırsat olabilir. Open Subtitles كنا ندرس الذكور ولكن قد تكون هذه فرصة حقيقية
    Bu aşama kaydetmen için gerçek bir fırsat. Open Subtitles انها فرصة حقيقية لك لكي تخطوا للامام
    Ailenize yardım etmeniz için size gerçek bir fırsat sunacağım. Open Subtitles سأمنحك فرصة حقيقية لمساعدة عائلتك
    İnsanların oyundaki yazışmalarını izliyorum bazen oyundan saatler sonra bile sürüyor ve bence oyunların dışındaki topluluk için de gerçek bir fırsat var. Open Subtitles انظري, لقد كنت اشاهد الناس وهم يتحادثون على الشبكة وهم يلعبون , بعض الأحيان حتى بعد ساعات من نهاية اللعبة واظن ان هناك فرصة حقيقية
    Biliyorsunuz ki bu program kalitesini arttırmak için iyi bir fırsat. Open Subtitles أتعلمون, إنَّ هذه فرصة حقيقية كي نقوي مستوى برامج التلفاز
    Sizin reklamınız için de iyi bir fırsat olur. Open Subtitles إنّها فرصة حقيقية لإظهاركم للعلن، يارفاق
    Onunla iki kelam laf edebilmen için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أعتقد أن هذه فرصة حقيقية لتتفاهمي معه
    Bence büyük bir fırsat. Open Subtitles أعتقد أن هناك فرصة حقيقية هناك.
    O kızla gerçekten bir şansı var. Open Subtitles ان ليه فرصة حقيقية مع هذه الفتاة
    Ben bunu kendimi bulmak için bir fırsat olarak görüyorum. Open Subtitles انظرى,انا ارى ان هذه فرصة حقيقية لكى اجد نفسى .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more