| Eller havada dışarı çıkarsanız bir şey olmaz! Bu son şansınız! | Open Subtitles | إخرجوا و أيديكم لفوق و ستكونوا بخير , هذه فرصتكم الأخيرة |
| Kendiniz için mükemmel insanı bulma şansınız varken bunu kaçırmanızı istemem. | Open Subtitles | لكنني لا أريد ان أراكم تضيعون فرصتكم بالحصول على الشخص المناسب |
| Hiçbirinizin canını yakmak istemiyorum... Bu vazgeçmek için son şansınız. | Open Subtitles | لا أريد إيذاء أيّ أحد منكم لذا هذه فرصتكم الأخيرة |
| Bu, iptal düğmesine basmak için son şans. | Open Subtitles | إنها فرصتكم الأخيرة للضغط على زر الإلغاء |
| Size verdiğim işleri tamamlamanız için bir fırsat bu. | Open Subtitles | إنها فرصتكم لتؤدوا العمل الإضافي الذي كلفتكم به الآن |
| Başarısızların dikkatine! Çocuğunuza dondurulmuş sevgi alma fırsatı geldi! | Open Subtitles | انتبهوا أيها الفاشلون، هذه فرصتكم لشراء بعض الحب لأطفالكم |
| Flanders'de Almanlarla savaşma şansı bulacaksınız. | Open Subtitles | كالحرب في فلاندرز وأنتم ستحصلون على فرصتكم في الهون |
| Şimdi, unutmayın, bu sizin son şansınız. Beni hayal kırıklığına uğratmayın. | Open Subtitles | تذكورا، تلك هى فرصتكم الأخيرة لا تخذلونى |
| Bu aralar piyasada fazla Derwatt kalmadığını biliyoruz. Bu son şansınız olabilir. | Open Subtitles | لم تعد في السوق سوى لوحات قليلة للفنان دروات فهذه قد تكون فرصتكم الأخيرة |
| Nemesis Inferno sırasına girmek için bu son şansınız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتكم الاخيره للإنظام الى الصف الخاص بالقطار نيمسس سوف نغلق بعد قليل |
| Eğer kuleyi kapatır ve sarı güneşi geri getirirseniz biliyorsunuz ki o yüzüğü almak için en iyi şansınız benim. | Open Subtitles | قوموا بإيقاف عمل ذلك البرج وأعيدوا الشمس الصفراء، تعلمون أنّي فرصتكم الفضلى لاستعادة ذلك الخاتم. |
| Bakın, sorumluluk almadan beyzbol oynamak istiyorsanız, tek şansınız benim. | Open Subtitles | اسمعوا ، إذا أردتم اللعب في دوري المدارس فأنا فرصتكم الوحيدة |
| Eğer oyuna katılmak istemeyen varsa, şu an odayı terk etmek için son şansınız. | Open Subtitles | إنْ أي أحد لم يعد راغباً في اللعب، الآن فرصتكم في المغادرة. |
| Ne kadar büyük bir satış yaparsanız, yarışmayı kazanma şansınız o kadar yüksek. | Open Subtitles | كلمازادتالمبيعات، كلما زادت فرصتكم في الفوز بالمسابقة |
| Dışarı çıktığınızı söylemek için son şansınız. | Open Subtitles | هذه فرصتكم الأخيرة الآن لتعربوا لنا عن كونكم ستخرجون. |
| Bizimle gelmek isteyenler, bu son şansınız. | Open Subtitles | أي أحد آخر يرغب في المجيء الآن فرصتكم الأخيرة |
| Şimdi bir şans yakaladınız ve Whitey yerinizi bu elemana mı veriyor? | Open Subtitles | و الأن و قد حصلتم علي فرصتكم و لكن ويتي أعطي نقطه البدايه الي هذا الفتي ؟ |
| Rövanş için şans bu. | Open Subtitles | إنها فرصتكم في أن تردوا عليه ألن يأتي أحد لمواجهته ؟ |
| Bu sizin, birinci bölüm tarih ödeviniz olan, Post-Sovyet endüstriyel Rusya'yı öğrenmeniz için önemli bir şans. | Open Subtitles | هذه فرصتكم لنيل درجتكم في واجب التاريخ بعد انهيار الصناعة الروسية للاتحاد السوفيتي. |
| unutun bunları kızlar öyle görünüyorki benim işçi bayramım sizin için son bir fırsat olacak. | Open Subtitles | توقفوا يا بنات يبدو ان يوم العمال خاصتي سيصبح فرصتكم الأخيرة لتمزّق شريحة فطيرة العزقة |
| Duygularınızı incittiğimi biliyorum, işte size bana karşı olan gerçek hislerinizi açıklama fırsatı. | Open Subtitles | الآن أنا أعلم أنني جرحت مشاعركم لذا هذه فرصتكم لتعبروا عن مشاعركم الحقيقية تجاهي |
| Bu şeyi bitirmezsem, sizin ya da herhangi birimizin nasıl bir şansı olur sanıyorsun? | Open Subtitles | ما فرصتكم بالعيش لكما أو لأيّ شخص آخر لو أنّي مُت؟ |
| Bu sizin tek fırsatınız. | Open Subtitles | وهذه ستكون فرصتكم الوحيده ايها الساده |