| Size zorla eşlik ettiğime göre, benim ödemem daha adil olur. | Open Subtitles | لقد فرضت عليكِ صحبتي و من العدل أن أدفع ثمن ذلك |
| Kurallar batı uygarlığının modern liderleri tarafından... zorla kondu! | Open Subtitles | قوانين فرضت بالقوة من المجتمع الأبوي القمعي المعاصر للحضارة الغربية! |
| Çünkü bir yaşam, kendini ötekine zorla kabul ettirmişti. | Open Subtitles | لأن حياة واحدة فرضت نفسها على أخرى |
| Jenna insanlara onunla zorla beraber olduğumu anlatacağını söyledi. | Open Subtitles | (جينا) أخبرتني أنها ستقول للناس أنني فرضت عليها هذا |
| Filikanızda size yük olduğum için üzgünüm, asil gezginler. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني فرضت نفسي عليكم في قاربكم الجميل, أيها النبلاء |
| Size de yük oldum millet ve üzgünüm. | Open Subtitles | لقد فرضت نفسى عليكم يا رفاق و أنا آسـف |
| Zorlamadım tersine Zoe zorla girdi! | Open Subtitles | لم أفعل، ومع ذلك، (زوي) فرضت نفسها على الجماعة |
| Hayır, yeterince yük oldum. | Open Subtitles | لا ، لقـد فرضت نفسي بمـا فيـه الكفــاية |
| Diana'nın üzerine fazla yük oldum ve de kendi yatağımda uyumak istiyorum. | Open Subtitles | -كلّا . لقد فرضت نفسي على (ديانا) لمدة طويلة ،وأردت النوم فى سريري الخاص. |